9 Mayıs 2009 Cumartesi

"Ne Demeye Hala...."

İki seyyah bir şehirden diğerine gidiyormuş. Derken yollarının üstüne taşkın bir dere çıkmış. Tam suyu geçecekler, az ötede korkudan tir tir titreyen yapayalnız ve gencecik bir kadın görmüşler. Adamlardan biri hemen kadının yardımına koşmuş. Onu sırtına almış, suyu öyle aşmış. Sonra kadını derenin öte yakasında yere bırakıp iyi günler dilemiş. Böylece yollarına devam etmişler.
Ancak yolun kalan kısmında öteki seyyahın ağzını bıçak açmamış. Suratından düşen bin parça. Somurttukça somurtuyor. Birkaç saat böyle surat astıktan sonra suskunluğunu bozup şöyle demiş: "Ne demeye o kadına yardım ettin? Bir de üstelik ona dokundun. Seni ayartabilirdi! Baştan çıkarabilirdi! Erkekle kadın böyle temas etsin, olacak iş mi! Ayıp yahu! Olmaz, bize yakışmaz!"
Kadını sırtında taşıyan seyyah gülümsemiş: "İyi de dostum, ben o genç kadını derenin karşısına geçirip orada bıraktım; sen ne demeye hala taşırsın?"
(Elif Şafak-Aşk- Sayfa 260)

14 yorum:

parka dedi ki...

Beyin ve örtü ile alakalı bu.
Ne kadar örtebilirsinki.
İnsana düşünme yetisi verilirken, malesef geliştirme yetisi es geçilmiş. Düşünüyoruz ama yorum getiremiyoruz kendi düşüncelerimize bile. Ya kısıtlanıyoruz, yada kendimizi geliştiremediğimiz için eksik kalıyoruz. Buda sadece kendi dünyamızı değil, çevremizdekilerin yaşamını bile etkiliyebiliyor. Mardin, ülke, dünya hattı gibi uzun bir yolda bunun izlerini görmek mümkün. Kısaca insanın olduğu her yerde. Malesef.

herşeyden azıcık dedi ki...

Valla örtünmeyle erkeklerin düşünceleri hiç ama hiç değişmiyor büyürken beyinleri bellerinde kaldığından olsa gerek istersen çarşaf giy gene aynı şeyi düşünmeye devam edecekler.

özii dedi ki...

İyi ki diğer adam geçirmemiş onu karşıya ...

Evren dedi ki...

bu hikayenin aslında rahipler vardır inançları gereği kadına dokunmanın yasak olmasına rağmen yaşlı rahibin kadını karşı kıyıya taşımasına sinirlenen genç rahip durumu şikayet eder ve o anda yaşlı rahip ben kadını karşı kıyıya bırakalı çok oldu ama görüyorum ki sen buralara kadar taşımışsın der...
Okuduğum ilk yıllarda aklıma kazımıştım bu hikayeyi ve ne zaman dar kafalılıkla ilgili bir durum olsa anlatır dururum...

Primarima dedi ki...

Süper...off okuyamadım gıttı şu kıtabı hala.

SMİLENA dedi ki...

anneler günün kutlu olsun..

Paşa dedi ki...

bu hikayeyi biliyordum...anneler günün kutlu olsun..yavruna da burdan geçmiş olsun diyorum iyi geceler..

TATESAL dedi ki...

Anneler günün kutlu olsun canım....

Moonish (moonsun) dedi ki...

Ne kadar dogru soylemis seyyah, fizikselin otesinde, dusuncede bitiyor her sey :) Anneler gunun kutlu olsun Fundacim :)

sufi dedi ki...

Güzel anne anneler günün kutlu olsun.Sevgilerimle.

GeCe dedi ki...

bunu kitapta da okudum ama daha önceden de biliyordum harika bir kitap değil mi ağlayarak bitirdim cuma günü

Unknown dedi ki...

Ahmet şı es geçilen kısma öyle katıldım ki şimdi ...

Fundacım örümcek ağları kaplanmış beyinliler işte bu çevremizdekiler de çoğunlukla ya zaten...

özii verilecek cevabı buradan yazamadım iyi ki diyeyim :))

Evren merhaba ne kadar haklı bir hikaye değil mi varsın hristiyan olsun önemli olan mesajın ne muazzam olduğu tabi anlayabilene :)

Ebru ya oku litfen ya bak gerçekten aşık olacaksın ciddiyim... kitaba tabi :)

SMİLENA senin de canımmmm :)

Paşa sağol canım benim teşekkür ederim :)

tatesal kocaman öpücükler benden sana öperim yanaklarından anneler günün senin de kutlu oldun :)

MoonSun teşekkür ederim canım bizim de senin anneler gününü kutlayacağımız günleri görmek dileklerimle :))

Gönlü derya deniz Dilekcim senin de anneler gününü kutluyorum sevgiler benden :)

GeCe yapma be :( valla bütün hafta sonu gittim geldim bitecek diye okuyamadım kitabı eve gelirken hergün otobüste okuyorum bir keresinde ineceğim duraktan da epey geçmişim dalıp :)
Ağlayarak haaa :((

Flame dedi ki...

Oğlumun anneler günü hediyesi bu kitap. Daha başlayamadım malum :( Kafamı toplayınca okurum inşallahhh. Anneler günün kutlu olsun..

Deniz dedi ki...

oooof süpermiş, ben daha oralara gelmedim :)