18 Ağustos 2009 Salı

Gölgelerin Gücü Adına...

Hayat hakikaten yaşaması uygulaması yürütmesi zor kurum, evlilikten de zor hatta...

Kendim bizzat şahsen ben, kimi zaman belim bükülür gibi olup da Şems'in kuyusu gibi gittiğimde ırak diyarlara -ki okuyucu cümle içlerindeki çeşitliliğe dikkat her yerden pas atabiliyorum ayıptır yazması- çıkılması güç gibi görünse de, o bile bir dinlence bir bakıma...

Yani benim mabedim o kuyunun dibi, henüz kafamda belli bir şekli yok, kuyu işte bildiğin, kör olmayan açık dibinde hafif su birikintisi olabilir, o konuya gelmedim daha nasıl bir yerde bulunur onu da tahayyül etmedim, kuyu dedim çıktım bir ara resmederim beynimde, yazarım meydanda...

Nerede kalmıştım haa kuyu, periyodu belirsiz, çeşitli etmenlerin itimesi sonucu veya baktım etrafta ses gürültü çok, haydi derim bana eyvallah çağırır beni, su birikintisi Şems'in yeri...

Efendim hayat tabir-i caizse hayli boktan... Demeden imada bulunmuştum ya şimdi aleni diyorum hakkaten boktan, ziyadesiyle kuyudayken öyle göründüğünden...

Yıllardır tanınıldığı sanılanların birden kabuk değişimleri, bunu babamın iş yaşantısında da kendi iş yaşamımda da sıkça tecrübe etmekteyim şükür...

Hoş insan kaç yıllık kocasının bile yeni yeni huylarıyla tanışırken günbegün, benim bunlarla karşılaşmam normal ama normal olmayan benim bunlara hala ilk günkü şaşkınlık tepkimi verebilmem...

Aslında benim tepkim tamamen "Aaaa ZAVALLILAR!!" tepkisi...

Yani bir nevi "yazık sizi adam insan evladı sandım" tepkisi...

Şimdi yine yine ve yine önce sağlığa şükür sonra varlığa...

Sonra hatta bu çeşitliliğe de şükür ki başka ciddi dert vermesin Rab...

Sonra haftaya izinliyim, Deniz kızı ve teraziyle üçlü bir terapi, bir sac ayağı durumu yapıp da bir he-man nidalarıyla çıktık mı ortaya heeeeeyt...

İyiyim iyi ama bu sefer de yine yeni gelişmeler var bakalım haydi rastgele...

Aman kuyusuyla dibiyle tabanıyla ve hatta tavanıyla öyle böyle gidiyor yürüyoruz işte boktan filan da işte yine de SEVİYORUM!

Ve deeee Elvis' i de...



10 yorum:

Belgin dedi ki...

B.ktanda olsa sevmek lazim hayati:)) Hayrola neymis bu yeni gelismeler, merak ettim bak simdi:))

Sevgilerimle

Unknown dedi ki...

Belgincim seviyoruz haytayı :))
gelişme yine yeni yer yaaa :)
bohçası elinde geziyorum valla :)

herşeyden azıcık dedi ki...

Neresine ne yazayım be adaşım hayat boktan moktan ama yaşamak için can atıyoruz sabahtan beri kendi kanımı içiyorum (tadı güzel bu arada:)) yaşamak için dahada yaşamak için çekmediğimiz sıkıntı yok.Mıçtığımın dünyası parmağında oynatıyor bizi, bizde kendi kendimize birşeyler yaptık sanıyoruz.

Unknown dedi ki...

Fundacan ben de iyiyim güzelim deyip kendime gaz veriyorum başka türlü olacak iş değil...
Atlatacağız bakalım inşallah...

Adsız dedi ki...

hayırlı olsun yenı yerın....hayat konusuna gelınce sevmesek nolucak :)bır ıyı bır kötu gecıyo ıste :)

GeCe dedi ki...

insanlar değişmeden duramaz zaten elbet değişecek de biraz da az kırıcı olsalar iyi olur şimdiden iyi tatiller dileyelim o zaman

Unknown dedi ki...

ortaya karışık bi hayat :))
herkes rolünü oynar
ve herkes kendi oynadığı rolün en iyisi olduğunu sanır ve yanılır
sanırım sizin ki de öyle :)))
ama yine de hayat güzel, her zaman güzel, yaşamaya değer ve yaşanılası

Unknown dedi ki...

Bir yerde okumuştum, ama hatırlamıyorum, paylaşmak istedim
duruma uygun mudur onu da bilmiyorum. şöyle diyor;
Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak, doğru insana (olaya, konuya), doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak… İşte! Bu kolay değildir…

svl dedi ki...

Fundacım ... Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile, sonunda O sana kimsenin bilmediği gizli bir patika açar. Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var. Şükret! istediğini elde edince şükretmek kolaydır. Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilendir.

sevgilerr

Belkıs dedi ki...

Ya ben takıldım başlığa, resiminide görünce hüzünlü bir gülümse oluştu suratımda, gittim çocukluğuma, nasılda izlerdik :)