15 Mart 2010 Pazartesi

Okuya Okuya...

Geceyi seviyorum...
Blog okurken gaza gelip aklıma üşüşenleri parmaklarımdan dökmeyi... Aslen yazacak spesifik bir konu yok aklıma geleni bırakayım ortaya...

Çıt yok salondan, baba kız kanepede uyumuş kalmışlar, haydi Bey jetlag, kıza ne oluyor o da yavrum bir öksürük, bir halsizlik ha bir de babasına deli düşkünlük Allah ayırmasın...
İşte huzur ve de en büyük zenginlik kaynağım...

Bugünkü kreş psikoloğuyla güya Rengin' i konuşacaktık ama rol değişikliğiyle birbirimize ki daha çok ben, telkinlerde bulunduk amacını aştı ama sonunu Renginle toparladık da vicdanlar rahat...

Dün bir spor kanalında deli uçurumlardan akla ziyan kayakçıların inişlerini seyrederken kendi kayak dersim aklıma geldi insan kayağa gidince mi anlar yüksekten korktuğunu?

Her inişin bir çıkışı ve de tam tersi durumun huzurunu yaşayan taşıyan bünye, nazarlardan korusun diyerek mesut günler yaşıyor, aslında hep mesut fakat bazen karamsarlık denilen örümcek adamın ağına kendini kaptırınca çıkışı bulamıyor yoksa bal gibi de biliyor sürekli yanındakilere şükrettiğini, hatta aldığı nefese bile, sıkıntıların hastalıkların da geçici olduğunu biliyor işte, insanoğlu ve onun laf dinlemez yüreği...

Oturduğum yerden hiç kalkmadan sihirli bir bardağım olsa, içindeki kahve hiç bitmese, iki tatlandırıcılı, kremalı filtre kahve, tamam filtre kahvenin içine krema koyarak hakkını veremesem de, damak tadı yok mu ah, o tadı anca kremayla yakalıyorum... Ha oturma eyleminde kahvenin yanında bir sürü dergi olsun, kitap olsun, sonra orada uyuyakaldıktan sonra üzerimi örtmeye bir de battaniye, daha ne isterim...

Bavul hazırlamak ve gelen bavulun posta posta çamaşırlarını yıkamak kanıksadığım vazifem, yine ufukta bir hazırlık görünüyor hayırlısı...

Ezel dizisinin şu an itibariyle yeni bölümü ekrandan akarken ben de bu ekrandan kayıp, uzatıp ayakları, az önceki kahveden hazırlayıp, dizinin ahengine bırakayım bari kendimi...

Fotoğraf bila tarihli başka bir uykudan...

7 yorum:

herşeyden azıcık dedi ki...

Aynen ama kahve eksik bana da yapsana kıs Fundacan:)) Allah huzurunu daim etsin inşallah kırkbir kere maşallah.

cem dedi ki...

of ya, of ya ''geceyi seviyorum'' diye başlıyor yazı... öyle de sabahın 7:00 inde kalkacağım misal ben ve bunu bütün bloglara yazdım buraya da yazıyorum;

sabahları erken kalkmaktan nefret ediyorum, sırf bu yüzden sayısal loto oynayıp parayı bulmak istiyorum... hatta bloguma yazacagım bunu... du..

Unknown dedi ki...

hep huzurlu olasın inşallah

Adsız dedi ki...

çok tatlı maşallah kuzuya
genç kız demek daha doğru olur aslında :))
sevgiler...
YASEMİN

sufi dedi ki...

Kremalı kahve, sallanır koltuk, dergiler ve dizinde bir battaniye ekranda ezel...Eh be güzelim daha ne olsun keyfine diyecek yok yani.Sevgilerimle.

Paşa dedi ki...

allah cümlemizin ağız tadını bozmasın...

Adsız dedi ki...

yuvandan huzur eksık olmasın canım.rengını optum :)