12 Ağustos 2010 Perşembe

Çocukla Büyümek...

Rengin' in küçük olduğu vakitler daha evin yakınındaki kallavi bir kreşin bir semineri var haydi dedim Bey gidelim, o zamanlar bu kadar yoğun değil, elele tutuşup her yerde beraber dolandığımız zamanlar...
Gittik, annelik babalık şöyle yetiştirin, böyle olun şeklinde bir sürü söylemden ibaret seminerin bir bölümünde, anneliğin aslında hayvanlarda olduğu gibi içgüdüsel brişey olmadığını, sonradan öğrenilen bir davranış olduğunun altını çize çize, çizilen kısmı hazmedip semineri bitirdikten sonra haaa dedim evet öğrendiğimiz veya senelerdir gözlemlediğimiz şeyleri uygulayıp adını annelik içgüdüsel bir davranıştır yaftasını yapıştırıveriyoruz kendimize...
Babalık nasıl ilk başlarda hissedilmese de, çocuk babasına gülümseyene daha da ilerisi "baba" diyene kadar "hayatımızda artık bir bebek var ve ben bu bebeğin babasıyım vay beee" şeklinde geçse de annelik öyle değil malumunuz...
Ciddi iş, ardında keşkelerle dolu iş...
Kim ne derse desin bende de dahil, şunu şöyle yapsaydım ardına saklı, bir veya birden fazla vukuatı barındırıyor geçmiş zaman bebek büyütme zarfında...
Biz de Rengin' in evliliklerde olurmuş ya 1-3-5 kuralı futbol taktiği misali...
Çocuklarda da terrible two ("çocukluk dönemi negativizm") denilen o bunalımsal dönemi biz sıkıntısız atlatsak da, sonraki dört yaş ve altıyı bitirmeye az kala dönemde elinde oyuncak olmaktan öte gitmemiş yol alınmamış bir arpa boyum elimde kalma durumum...
Kimi zaman sadece yapmaya çalıştığım yalansız, benimle herşeyini açık yüreklilikle paylaşan, ahlaklı, en önemlisi iyi yürekli, bunların sonucunda da çok ama çok mutlu bir çocuk yetiştirmek isteğim ve bunun sonucunda yapmaya didindiğim...
Fakat bu kadar didinmenin en güzel meyvesini de yapmaya çalıştığım, çalışmak yerine çabaladığım desem daha doğru olan bu yolda, hem Renginim, hem ben bizim Bey onunla birlikte büyüdük gidiyoruz...
Mutlu olduğuna inandığım, değerlerimizi koruyarak yaşayıp giderken birçok çabanın semeresini görüp, her an tekrar aşık olduğum Rengin hanımı yazdım bugün nedensiz...
"Allah kimseyi evlatlarıyla sınamasın" tek dileğim olup onların o güzelliklerini görmeyi de esirgemesin bizden...
Seni çok seviyorum be Renom :)

7 yorum:

. dedi ki...

Kendimizi unutup onlar için yaşıyoruz.Ve ben onlar için yaşam
alanımı çok seviyorum:))
Dediğin gibi Allah kimseyi çocuklarıyla sınamasın.
Rengin hep hayatında olsun..Ve hep mutlu olun.

PS;
Bu yazıda mahkemelik olacak bir durum yok.
Hatta çok güzel:))

Unknown dedi ki...

masal nereden aklına geldi mahkemelik durum :)
yok Allahtan bu ara, bir sonraki duruşma taaaaa 14 nisan 2011 e :)
yazılar temiz dur bakalım :)

Aynur (Küçük Hala) dedi ki...

Fundacım,
kısa ve güzel ayrılıklar hariç Allah ayırmasın seni Rengin Hanım'dan ve tüm evlatları anne-babacığından...

Sabahattin Gencal dedi ki...

“Bloglardan Seçmeler” sitesinin daha etkili ve yararlı olabilmesi için görüş ve önerilerinizi bekliyorum.
İyi günler dileğiyle.
Sabahattin Gencal

Adsız dedi ki...

kızını, oğluma alacağım..

Unknown dedi ki...

Aynurcan aminnnnn...

Sabahattin Bey tabi ki...

creep vermem kızımı kimselere :)
hem yaşı küçük oğlunun...

Anne İş'te dedi ki...

anneliğin ana hatları içgüdüsel,kıvrımlar öğrenilebilir diye düşünenlerdenim Funda'cım.Ve ben de sağlıklı olsun ve verebileceğimiz kadardeğeri verebilelim de gerisi Allah'a emanet diye düşünüyorum.Öperim Renginimi de seni de ,sevgiler