13 Mart 2011 Pazar

Allahın Mozaik Pastası İşte...

Anne eli denilen bir gerçek var yüzlere tokat gibi çarpan...
Yalnız işin tuhaf tarafı o mertebeye erişme süreci bir çeşit nirvana gibi bir bakmışsın bir gün tık diye oluvermiş...
Bir bakmışsın yıllar kovalarken yılları sende bir numara gelişmemiş...
El lezzeti de böyle birşey...
Aynı malzeme aynı usul iki farklı lezzet...
Hani şu son dönem pıtırak gibi her yerde verilen yemek tarifleri uygulayısıcıların ellerindeki lezzet kalkanı eldivenler var ya onda hele bir numara yok söyleyeyim...
O bir tutam tuzu atarken elde kalan son tuzları serpiştirirken aslında o serpilen son tuz tuz değil de sihirli toz ...
Lezzetteki sır...
Hep söylerim söylerler gerçi yemek konusunda baharat karşıtı temel yemek yapıcısı annem, içine ne bulduysa katan babaannem modeli benim yemeklerimi bir türlü tutmasa da, pasta börek ıvır zıvırlarda layık olduğum iltifatlarda pek cömerttir kendi çapında...
Kendi çapında demem o ki, annem duygularını belli etmez beğendiğine yarım ağız hııı der anlarım ben onun güzel olduğunu, bizi sevmesinde de öyle uzaktan, elleşmeden otuz cm. kuralıyla...
Sunum işinde sınıf atlayamamış ben, yapayım da gözler görmeden indirin mideye sloganını her daim yanında olmuş bir insan evladıyım...
Yemek, pasta, börek bilimum ondan gayrı hayatın da sunumunda notum hep geçer altıdır...
Dümdüz höt bir durum benim bünyedeki...
Olsun dışı kıtır, içi yumuşak model bizim jenerasyon...
Ya da çemberi daraltıp kendi namıma atıfta bulunayım inceden...
Nereden estiyse bilinmez, kulağıma bugün ney üfler gibi bir mozaik pastaaaa yapsan mı yoksa annene mi yaptırsaaaan diye hafif melodik yürek dağlayan o ses annemle telefon temaslarımdan birinde ifşa etmemle akşam da kendisini yapmamla vuku buldu, eskiden sıkça yediğimiz şekli adına geçmiş pastayı...
Fakat annemin karışımı yapıp da serili naylona döktüğü, iki tık tık bir fık fık yanlardan ortadan göbekten diye el çabukluğuyla yaptığı pastayı dürüp bükük buzluğa kaldırışı ben de tam bir felaketle sonuçlandı...
Öyle tık tık fık fık değilmiş durum...
Yapana kadar göbeğimi çatlattı...
Benim mozaik efendi gibi uzun olmadı, dört birbirinden ayrı ahenksiz parçaya ayrıldı, yine şeklen sınıfta kalan, lezzeten listenin üst sıralarına rastlayan pastamız, servise sunulmak üzere buzluğunda istirahate çekildi...

2 yorum:

herşeyden azıcık dedi ki...

Fundacım biliyorsunki pastayı bütün olarak yutmuyoruz parça pinçikte olsa sen gönder bana onu yerim hiç sorgusuz sualsiz nasılsa tadı güzel :)) Ayrıca sen gene iyisin ben hem şeklini hem de tadını güzel yapamıyorum şu yemek ve pasta kurabiye zımbırtılarının topunu:(( Senden kötüsü de var şükür de afiyetle ye:))

Ebru dedi ki...

Parça veya değil dolapta herhangi bir yiyeceğin hazırolması gibi var mı:)
Anneler aynı mı ne? Annemin de hiç şöyle ballandıra ballandıra beğenme cümleleri kurduğuna tanık olmadım. İki yanakta gamze çıkmışsa beğenmiş tek yanakta çıkmışsa olmamış olacak az gayret:)