24 Ocak 2012 Salı

Aşk Koltuğu...

Bugünün programını dünden yaptığımıza göre; bugünkü duruşmadan sonra Rengin' i bizim gençlik merkezindeki gitar kursuna götürecektim...
Kısmet olmazsa kendini yırt gerçekleşmiyor işte...
Oradaki arkadaşım bana yanlış saat söyleyince, tam giyindik hazırlandık, hayda bitmesine yarım saat olduğunu öğrendik...
Rengin hanımda bir ağıt, gerçi çok heveslenmişti, saçı örüldü, rahat hareket edeyim diye eşofmanlar giyildi filan olmadı...
Kıyamadı tabi ana yüreği, haydi dedim İKEA nin bulunduğu Anatolia Alışveriş Merkezindeki sinemaya götüreyim seni, ne zamandır istiyordun Çizmeli Kedi'yi, hem de dolaşmış oluruz, nasılsa evde bekleyenimiz ve Bizim Bey' de yok...
Anne kız dolaşırız...
Velhasıl çok güzel bir gün geçirdik kızımla birlikte, sinema, yemek, alışveriş derken yorgunluktan bitap düştük diyebilirim...
Şimdi ben vazifemin başında, Rengin de Öyle Bir Geçer Zamanki nin özeti bitene kadar Disney XD sinde...
Benim asıl sözünü etmek istediğim aslında sinemedan da bahis etmek de, önce koca sözü dinlemenin fazileti hakkında...
Demiştim ya ben kendi başına Hasan Ağa diye, iyi birşey değil aslında...
Rengin bebekken sabahları anneme götürmek için arka çevre yoldan giderken, şimdi İKEA nın bulunduğu yerden geçerdik, o zaman oralarda apartman filan tek tük, Bizim Bey demişti Funda buralardan borca girsek filan ev alsak diye...
Sadrazam çocuğu ya ben, nasıl otururuz ki burada peh, yok dedim ya nasıl olur...
Al sana oldu, oralar şimdi tanınmaz halde, yaklaş yanlarına yaklaşabilirsen şimdi de :)
Neyse kendimi ziyadesiyle kadere teslim etmiş biri olarak, Allah büyük demek ki nasibimiz orada değilmiş derim geçerim ne olacak ki...
Bu arada alış veriş merkezinde oyun alanı da açılmış Gençli Parkının o oyuncaklarından alanından filan hallice, o kadar güzeldi ki orada da oyun oynadık Rengin Sultanla...
Bahsetmek istediğim bugünden aslında, sinemasının çok güzel olduğu ve mekanın ne kadar ferah olduğu, salonlarının şirinliği, koltuk aralarının güzelliği, hatta aralarda aşk koltukları adı verilen iki koltuk arası kolun olmadığı ikili koltuk durumu...
Biz de anne kız aşk yaşadık o koltukta...
Başımızın dayanacağı yer de ala...
Sinemaya çok giden insanlar değiliz aslında işin doğrusu, onun yerine interneti sınırsız kullanmak suretiyle açığı kapatmakla idare edip sadece konu Rengin oldu mu parasına puluna bakmadan atlıyoruz...
Düşündüm de gidilebilmeli aslında gerçi sonra bir sürü şey çıkıyor neyse...
Bu sinemanın biletleri de gayet ehvendi...
Şimdi aynı filmi diğer yakın yer Panora' da izlesem bir buçuk kat fazla bilet parası verecektim o kesin...
Zaten daha da bitmiştir orası burayı gördükten sonra...
Mekanın duvarları aşağıda gördüğünüz tablolarla bezeli, bir masaları var her biri ayrı güzel, aydınlatmak için koydukları avizeler, bakmalara doyamadım...
Hele hele Alaska Frigo buzdolabını görmemle yanında bitmem de bir oldu...
Bu arada iyi ki gitmişiz diyorum Rengin' e, bir kar başladı biz eve girdikten sonra, her yanlar bembeyaz olduğu gibi yollar filan da sekteye uğradı, efendi gibi zamanlamayla şeker şerbet bir gün geçirmiş olduk Rengin Hanımla...
Al işte ne güzel karne hediyesi de oldu...








2 yorum:

cinar dedi ki...

sinemaya bayılırım. Çınardan sonra eski hızla gidemiyoruz ama yine de çok bir zarara uğradık denemez. biz de evde seyredenleriz maalesef. burada güzel bir sinema yok, küçük şehrind dezavantajı. gerçi bilet fiyatları da büyük şehirlerle kıyaslanmayacak kadar komik diyeyim. en gittiğimde 5 tl falan vermiştim galiba. epey oldu gerçi. evde projektörle idare ediyoruz. bu sinemaya bayıldım. duvar fotoğrafları da harika. bir yandan oğlum büyüsün de bu şekilde kaliteli vakit geçirelim birbirimizden zevk alalım istiyorum. bir yandan da bu küçük adam hallerini çok özleyeceğimi biliyorum..

aysencifci dedi ki...

Ahhh Funda'm ahhh, o paket beni nerelere götürdü bir bilsen!! Sağolasın:) Eğlenceniz bol olsun canım.