25 Nisan 2012 Çarşamba

Ortadaki Benim Kız...

Okulun ilk senesindeki heyecan, hazırlık aşamasındaki katılımımın olmaması dolayısıyla çok atarlı değildi bu yıl...
Sürprizdi gösteri de son ana kadar dansı da...
Misafirdik veliler olarak...
İzlediğim coştuğum aferin benim kızıma diye naralar attığım bir 23 Nisan' ı daha devirdik devamı o koca akvaryumda son bulan...





Yeni Bir Yaşama Başlamanın En İyi Yolları Hürriyet Emlak Gazetesi'nde!




Konu gayrimenkul olduğunda nerden başlayacağınızı bilemiyorsanız, artık tüm sorunlarınızı yanıtlayacak bir kaynağınız var.
Konut projelerinden yatırım fırsatlarına, kentsel dönüşüm planlarından konut kredilerine kadar emlak sektörüyle ilgili bilmek istediğiniz herşey her Pazar yeni Hürriyet Emlak Gazetesi Yeni Bir Yaşamda...
Haftanın son günü, YENİ BİR YAŞAM’ın ilk günü.



Bir bumads advertorial içeriğidir.

20 Nisan 2012 Cuma

Huzur mu?
Burada asıl...
Herşey yalan anasını satayım...

İnşallah içi de dışı gibi huzurludur da...



Sonra gerçek hayat; 23 Nisan provaları...
Rengin Hanım ortada kıvıracakmış bu sene bakalım, sabah kuaförden başlarız artık...

18 Nisan 2012 Çarşamba

Baraka mı Denmişti Benim Depoma...

Densizin biri demiş, çalıştığı yer de baraka işte diye...
Ne ayıp...
Ekmek parası kazanılan yer, namusuyla çalışılan yer, çöplük olsa ne, baraka olsa ne, akıllı bina olsa ne...
Hah şimdi akıllı binadayım prestij mi kazanıyorum...
Gidilecek yerin herkesin toptan sarılacağı 2 metrelik kumaşla aynı yer olacağını özümseyemeyen bu da kul işte, egosuna yenilmiş...
Bu hafta akıllı binadan uzağım, evdeyim anneciğimle kızkardeşim şehir dışına gidince yavruya eşlik etme durumu dolayısıyla evde Rengin hanımlayım...
Gitmeden tembihlerimi de aldım, kızım evdesin hergün bir işin ucundan tut...
Tuttuğum uçlar sırasıyla kahve fincanı ucu, bilgisayar ucu, tv kumanda ucu, bolca telefon kulaklığı ucu...
Diğer uçlar da Allah'a emanet tutulur elbet...
Ayrıca kör tuttuğunu da öpermiş aklıma geldi bu da...
Anneciğimin doğum günüydü dün Allah başımızdan eksik etmeden sağlıkla uzun ömürler versin canıma...
Dün annemle kardeşimi otobüsün kalkacağı yere bırakmadan önce sürpriz yapıp, dedim gideyim porsiyonluk bir pasta alayım, otobüsteki görevliye vereyim yolculukta kutlasınlar...
Rengin'in yemeğini okula bıraktım, gittim evin oradaki avm den aldım pastayı, tam çıkacağım otoparktan geri geri çıkacakken önümden bir çift giriyorlar içeri elele, "nasıl bir aşk la bu" dedim, dedim de arkadaki araca da bindirmişim, geri sinyali de duymadım hatta nasıl dalmışsam gidemeyince anladım çarptığımı...
İndim bir güzel baktım çizmişim güzelce 3 ay önce alınan, bizim beyin gözü gibi baktığı arabaya...
Sonra işte cana geleceğine mala gelsin dedik...
Çok hızlı kullanırım arabayı kimse binmek istemez genelde, hele de annem...
Fakat kazaları da hep 10 km nin altı hızla yapmışımdır, Allah kaza bela vermesin o da nazar boncuğu olsun diyelim ne diyelim...
Bu arada Rengin Hanım anneanneye küs beni terk etti diye...
Annen var ama yanında diyenlere anneannemi annemden daha çok seviyorum dedi geçende ohhhh eyvallah...

10 Nisan 2012 Salı

Biliyorum Geçecek...


Günaydın ilk depodaki gün gibi yabancı misafir alışma...
Alışılacak olacak bir ben değil ki binadaki benim gibi olan bütün arkadaşlarım aynı hisleri yaşıyor...

9 Nisan 2012 Pazartesi

Yeni Bina... Yeni Yer... Eski İş...


Sanki ilk günkü gibi işe başlamam...
Yazı yazacak olsam unuttum gitti 2,5 sene oldu dile kolay...
Bina değişti şimdi Samsun Yolu'ndayız...
Çevresi bakir ulaşım beter bir sürü olumsuzluk...
Şimdi misafir gibiyim, bina anlamında, fiziki şartları süper olsa da ilk günkü huzursuzluk çekingenlik hasıl bünyede şu an...
Gerçi arkadaşlardan yabancı kimse yok üstelik diğer binalardaki arkadaşlarla da aynı binadayız...
Fakat şu an misafir hissine devam...

5 Nisan 2012 Perşembe

Allahım Hakkımda Hayırlı Olana, Gönlümü Razı Et...

2009 senesinin Temmuz ayıydı yanlış hatırlamıyorsam, Kızılay binasında çalışırken depoya gönderilmiştim...
Okullar için beden eğitimi malzemesi dağıtıyorduk yardım için...
Çok kötü bir ruh halindeydim, onca yıl Kızılay' da çalış alış, sonra 19 Mayıs Stadyumu'nun içinde bir barakaya git...
İlk zamanların öfkesini, üzüntüsünü zor attım üzerimden...
En kötü huyum her şeyle gönül bağı kuruyor olmam...
Kızılay' da arkadaşlarım da, masam da, bilgisayarım da, o da, bu da, şu da hep gönül bağımın olduğu şeylerdi...
Ve ben o bağı kolay kıramıyorum...
Depoda başlamamı takip eden Eylül ayının 18' inde babamın  III.safha Tonsil CA olduğunu öğrendikten sonra,  depo da, gönül bağları da hemen silindi kafamdan...
Sonrasında yaklaşık 1-1,5 senedir arabamız yoktu, Ağustos ayında hiç hesapta yokken edindik...
Eylül 18' den itibaren kemoterapiler, radyoterapiler, sıklıkla yapılan doktor ziyaretleri hep o arabayla olduğu gibi, deponun yerinin Gazi Hastanesi' ne yakın olması ve arkadaşımın beni maksimum idare etmesiyle tedavi süreci tamamlanmıştı...
Hoş 2010 Eylül 1' de babamı kaybedene kadar...
Demem o ki bizler için kötü hal görünen işler, ileride olacakların hep hazırlığı gibiymiş, her iş bir hayra vesile oluyormuş...
Bizim için pek hayırlı sonuca ulaşmadı ama ben depoda olmasaydım ve o araba olmasaydı süreçteki koşturmalar güç olacaktı...
Sonra ben o depoyu çok sevdim, bahçesini, yazın suladığım güllerini, çamlarını, açık havasını, dinginliğini, huzurunu, dairenin o sıralardaki huzursuzluğunun olmaması hallerini...
Şimdi Samsun Yolu'ndaki yeni yerine taşınan iş yerine geri dönüyorum...
Ve evet ağlaya zırlaya mızmızlana mızmızlana gittiğim depodan, aynı şekilde ayrılıyorum...
Pazartesi olduğunda, keşke diyorum bir telefon gelse ve telefondaki ses "Funda depoda duruyorsun" dese...
Fakat bu sefer dua ediyorum sürekli:
"ALLAHIM HAKKIMDA HAYIRLI OLANA, GÖNLÜMÜ RAZI ET"







4 Nisan 2012 Çarşamba

Yeni taşındık şimdiki eve 1 Şubat itibariyle...
Eski oturduğumuz evin iki kat üzerine...
Elektrik faturamız her ay efendi bir meblağ olan 60 civarı geliyordu problem yok...
İki kat yukarıya çıktık, eve herhangi bir elektirikli aletten yana ekleme yok, kıçımızda da motor yok elektirikli...
Peki fatura ne 180 ...
İtiraz edildi filan saat söküldü, yenisi afillisi takıldı, takma parası da faturaya takıldı 41,89...
Bu ayki 170 liralık faturadan düşsek 41,89 lirasını işte kalanı yine kabarık fatura...
Yine itiraz tabi, telefondaki hanımefendiden 13 gün içinde sonuç gelecek cevabı, bakalım...
Aklım almıyor tabi bu kadar fahiş bir artışı, hele de telefondaki sesten saat okumada bir problem yok harcamışsınız lafına ayar olmayı saymazsak...
Acaba bu elektrik SA oldu olalı bizdeki gibi yükselen değerli faturanız var mıdır?

2 Nisan 2012 Pazartesi

Allah'a Hergün Dua Ediyorum O Çantayı Bulabileyim Diye...

Belki de hepten kafayı yer kulum diye mi düşünüyor ki?
Ezel Ebedi bütün fotoğraflarımın aile efradından tutun da eğitim öğretim ergenlik çocukluk akraba talukat hepsinin fotoğraflarının bulunduğu yazlık keten bir çantamın içindeydi bütünü...
Çantamsa kimbilir nerede...
Bağıra bağıra gitti...
Ciddiyim hergün dualar ediyorum elime geçmesi için...
Ümidimi kaybetmiş değilim...
Bulduğumda sevinçten ne yapacağımı hayal bile edemiyorum...
Bugün babamın amcasının oğlu ki uzak gibi görünse de amcam o benim Turgay amcamın facebook hesabından fotoğraflar yüklediğini görüp artık dilenircesine babamla olan fotoğraflar var mı isteğimi kırmayıp daha sonra daha da yüklerim deyip bir tane paylaşmış...
Ardından benim de çekildiğini bile unuttuğum hatta o halimi desem yeri bir fotoğraf daha...
Bunlara bile altın bulmuş gibi sevinen ben çanta çıksa karşıma aklımı oynatırım herhal diye düşünüyorum...



İşte Aranan İkili: Projektör ve Kamera


Bir kamera düşünün ki kaydettiğiniz anılarınızı küçük ekranlara sığdırmanızı istemiyor. Kaydettiğiniz görüntüleri geniş duvarlara ve istediğiniz herhangi bir yüzeye yansıtmanıza olanak sağlıyor. Yeni Sony Handycam, projeksiyon özelliğiyle her alanı bir sinema salonuna çeviriyor. Kısa ve eğlenceli tanıtım videosunu izledikten sonra siz de neden bahsettiğimi anlayacaksınız.

Eskiden bilimkurgu filmlerinde rastladığımız teknolojilerden biri daha hayatımıza giriş yaptı. Şimdi isterseniz kışın ortasında önceki yaz tatilinizi evinizin duvarına yansıtarak sevdiklerinizle izleyebilir hatta bunu bir alışveriş merkezinin dinlenme alanında bile yapabilirsiniz. Sony Projektörlü Handycam seçimi size bırakıyor.


Bir bumads advertorial içeriğidir.