29 Aralık 2019 Pazar

Olan olmuş biten bitmişse...



     Sınav çıkışlarında millet harıl harıl sorular üzerinde konuşur bitmez ya o muhabbet hiç haz etmem biten bitti geçen geçti neyi değiştirecek soruyu bilsem muhakemesini yapsam geri mi döndürecek kardeş bir düzelteydim izin vereydin de mi diyeceğim...
Efendi efendi çıkardım sınavdan zaten darlanmışım ne konuşacağım üzerine lüzumsuzluk naçizane...
Her sene sonunda da konuşulur ya nasıl geçti neler oldu? E bitti oldu niye yoruyoruz ağzımızı eskilerin fantastik anlatımı vardır tumturaklı bir küfür silsilesiyle...
Ne yalan söyleyeyim severim küfür etmeyi ne demekse ama bu ara çokça kullanıyorum yelpaze de geniş ne yapalım sene sonu mesaisiz gece olmadığından yük de ağır bir rahatlama mıdır nedir nasıl görünüyorsa gözüme en şirininden...
Bir de bir araba laf edeceğine bir kelimeyle durumu özetler :)
Neyse ez cümle diyorum ki biten bitmiş giden gitmiş üzerine yormayalım narin bünyeleri, yavaş yavaş sağdan sağdan ilerlemeye devam, bakalım her bölümünü merakla beklediğim yarınlar ne getirecek..?
Burnuma güzel kokular geliyor da haydi bakalım...


28 Aralık 2019 Cumartesi

Keyifle...

Bir kuple ömrün satır aralarında;
Yaptığımızda pişmanlık duyduklarımız
Gelişine yaptıklarımız
Üzerinde düşünmeden geliştirdiklerimiz
Gelişmesine şaşırdıklarımız
Mutlu olduklarımız
Ardının hesabını yapmadan aslolanı
En son bir derin nefes

Sevindirsin topyekün


5 Aralık 2019 Perşembe

Sıcak bir tas çorbanın verdiği huzuru veren başka bir şey daha var mı ki?



Dünyalar  kadar şükürler olsun mezun olduğum branşın mesleğini icra ediyorum ne kadar şükretsem az...
Herkese nasip olsun umarım...
İnsanın sevdiği bildiği ya da elinden geldiği kadar yapabilmesi ne büyük lütuf
Bardağın dolu tarafından bakma durumu var ya çok beceremesem de hep “vardır olanda  hayır” cılığımdan mütevellit tabi ki mücadelenin gayretin şart üzeri şart olduğunu şiar edinip, velakin ardını kovalamadan Yaradana bırakmak hep daha işime gelmiştir.
İnanırım ki vakti zamanını bekler her havadis iyisiyle kötüsüyle...
Yediğim meyvenin çekirdeğini toprağa saklamayı çok severim mesela...
Yakinen gün gün bakınırım, etrafında dolanır dururum o vakti geldiğinde uygun koşullar sağlandığında gösterir kendini toprak üzerinden, salınır sonra gider gelir severim izlerim bana o minnacık tohum umut verir, niyetlerimi besler, vazgeçmemeyi öğretir kendince...
Dersler çıkarmayı öğrenmeye çalışıyorum hala eğitimi bitmez serüvende bitti mi de zaten miat dolmuş oluyor öğrene öğrene haydin eyvallah...
Aslolan öğrenileni dinlenileni bilineni hal edip mis gibi küçücük dünyaya dünyaları sığdırmak değil mi..?