Yağmurla gittik yol boyu, çok da severim hele ki cama vuran sesini, hiç bir ses olmasın dinle sen, yıka ruhunu o camdan akan yağmurun sıyrılışıyla camdan...
11 Nisan 2009 Cumartesi
Rüzgar Değirmenlerini Görünce Tamam Diyorum...
Yağmurla gittik yol boyu, çok da severim hele ki cama vuran sesini, hiç bir ses olmasın dinle sen, yıka ruhunu o camdan akan yağmurun sıyrılışıyla camdan...
6 Nisan 2009 Pazartesi
Aman da Kimler Gelmiş :)
Telefon...
Ortaya Karışık...
5 Nisan 2009 Pazar
Dingin Pazar...
3 Nisan 2009 Cuma
Hani Kalbim Pır Pır Ediyordu Ya :)
Beni Böyle Havalar...
2 Nisan 2009 Perşembe
Koca Bir Kandırmaca...
"Zibidi" ler...
1 Nisan 2009 Çarşamba
"Ulu" sunu Dinlemeyen Ulur...
31 Mart 2009 Salı
Allah'ın Parmağı Yok ki...
...gözümü çıkarsın, yüreğim yanıyor o ayrı...
Hani "aman da yalnızım oy oy oy bana rahat batar" diye söylendir durdum ya...Allah da dedi ki :
"Öyle mi kulum, al sana bütün gece uğraş dur, sen anın tadını çıkarma dırlan, haydi buyur"
Efendim dün gece Bey geldi çok da geç olmayan bir saatte, sonra Yol Arkadaşım dizisini seyrederken ve bitirmek üzereyken, Cinderellanın arabasının balkabağına dönüştüğü saatte, annemin aradığını anladığım melodi çınladı telefonda...
Zaten Rengin yanımda olmadı mı, kreşten veya Rengin'in olduğu herhangi bir yerden telefon geliyorsa önce elim ayağım buz kesiyor önce bir...
Bizimki nasıl fertay figan ağlıyor fonda, annemden de "bu çocuk kulağım ağrıyor diyor annemi istiyorum diye de ağlıyor ne yapacağız?"
Tabi annem de panik!
30 Mart 2009 Pazartesi
Yalnızım Dostlarım Yalnızım Yalnız...
Sardunyamın Stüdyosu...
İster insan hakları ister kadın hakları ister hayvan hakları ister çevre hakları...
İstediğiniz ürünü ücretsiz almak için kafanıza yatan, içinize sinen dernek/vakıf/sivil toplum örgütüne bağış yapmanız yeterli... Sağcı, solcu, feminist, anarşist....
Bağışınızı istediğiniz yere yapın (google'dan derneklere kolayca ulaşabilirsiniz). Bana yaptım diye e-posta gönderin.
Sonra istediğiniz ürün adresinize postalanacak. Kargo ücreti size ait olacak.
Bu kadar basit. "
Ve de yok gönlüme göre bir sivil toplum örgütü derseniz...
Ne alırsan zaten 5 lira :)"
Uzaklarda... (Öykü Atölyesi "Dostum Sana...")
Halt Ettim...
Son yazımı düzelteyim dedim video çalışmıyor baktım sonra ne ettimse komple gitti :(
29 Mart 2009 Pazar
Var İyiler Var Biliyorum...
28 Mart 2009 Cumartesi
Doktorum Civanım...
27 Mart 2009 Cuma
Önce Meydanı Kurtardım...
26 Mart 2009 Perşembe
Anlamsız Manasız...
Bekle ki Yarın Olsun...
Kuzu kulağı tedavisinin III. parti ilaçla kurtarma çalışmasının kontrolü yarın... Gerginliği sardı bedeni ruhu her yeri...
Yarın 11:30 hastane kontrolü...
Ne iş yapma isteği ne başka birşey yok istemez canım...
İftarı bekleyen oruçlu gibiyim, yarın olsun saat gelsin orucumu açayım güzel haberlerle ruhumu doyurayım...
25 Mart 2009 Çarşamba
Seçin Seçilin... Yanılın Yakılın...
23 Mart 2009 Pazartesi
RTÜK' e...
"Son günlerde reklamlarda özellikler prime time diliminde sıkça rastladığım MENTOS NANELİ ŞEKER reklamını (Amerika' da çamaşır yıkama yerinde geçiyor reklam, bir kadın ve bir erkek arasında), çıkar çıkmaz değiştirmek veya kapatmak için olanca gücümle kumandayı arıyorum...
Çünkü 4,5 yaşında bir kız annesiyim ve ne kadar uzaklaştırmaya çalışsam da kızımı bu tür görüntülerden, malesef ki başarılı olamıyorum...
Bu reklamın yayın saatinin ya geç bir saate kaydırılmasını ya da reklamın tamamen kaldırılmasını talep ediyorum...
Bir Şeker Mim Paslaması...
1- Kızılderili isimlerine baktım şimdi, içlerinden kopya çekeyim diye sonra düşündüm ki bizim Bey hep der bana, "toplum polisi" misin herşeye karışma diye...
ben de seçtim ismimi "toplum polisi"...
22 Mart 2009 Pazar
Uzundu Bugün...
21 Mart 2009 Cumartesi
Hayatın Alış verişi...
20 Mart 2009 Cuma
Merak...
19 Mart 2009 Perşembe
Biz Gençkenki...
18 Mart 2009 Çarşamba
Kızılay' in İçine...
17 Mart 2009 Salı
Ateş Düştü Hanife' ye...
16 Mart 2009 Pazartesi
Mest-i Şahane...
Gizem(sizim)...
Üniversitede bir arkadaşım vardı kulakları çınlasın, ders çalışacağız bizim evde, "21:00 dan önce gelemem" diye her zaman sıkı sıkı tembihlerdi bizi, ne deli olurduk, ne işi olduğunu da söylemezdi gelirdi böyle, öyle de şekerdi ki serseri, gözlerini kısa kısa :) Bir arkadaş derdi ki "Erdem hava karardı mı mahalle kahvesine atıyor sandalyeyi saati gelene kadar oturuyor gizem adamı Erdem" diye...Hala da gizemi çözülememiştir Erdem' in durumunun, üstelik uzun zaman aynı kaptan yemek yiyorsun, dersler, finaller, ödevler aynı havayı soluyorsun meraklanıyor insan canım, hala arada sorarım güleriz o zamanlara :)
Aslında gizemli insanı ya da gizem insanı tabirlerini hatta gizemli durumları, tv filmi ya da roman konusu dışında benimseyemiyorum...
Aklıma kadın dergilerindeki başlık geldi birden "erkeği elde etmek için gizemli kadın olun"...
13 Mart 2009 Cuma
Evde...
11 Mart 2009 Çarşamba
Mım Mim Müm...
Tatesal demiş ki "gel berime renginim"
"Geldim buyur" dedim kendisine, blogunda yazmış benim linki "aaa" dedim davete icabet ettim, gereğini de yapmak lazım...
Elimin erdiği, gücümün yettiği, dilimin döndüğünce...
Önce demiş ki;
1) Paraşütle atlamaya karar verdiniz ve ilk atlayışınızı yapmaya hazırlanıyorsunuz. Yerde sıranızı beklerken yukardan atlayanları seyrediyordunuz... Aklınızdan neler geçiyor?
Yemezler tövbeler olsun atlayamam ki...
Sene 98...
Uludağ'a kayak dersine gideceğiz, ders bu, seçmeli gerçi de seçtim. Bir heves, bir neşe bende, sonra kılık kıyafet tamam, gözlükler takılmış göze... Hoca dedi "haydi koyverin gitsin, kar sapanıyla durursunuz" oldu daaaa, ay bu tepecik nasıl da fena göründü birden gözüme kaç metreydi bunun yüksekliği??? kem küm derken yok yok almayayım ben paraşüt filan ayağım yerden kesilmesin, ama ola ki atladım diyelim...
"Allahım nasıl bir düşüş planlamalıyım ki sakata gelmeyeyim"
"............................ Eşhedü en laaaaaaaaa............"
"Yaşıyorsun korkma"
Kendileri Yumoş Ekstra, (neden Türkçe yazmazlar onu da anlamam, ben yazdım ama) olup, hakkaten reklamlarda dedikleri gibi haftalarca çamaşırlarda kokusunu barındırmayı başarmış mucizevi bir bileşimden oluşmuş namütenahi bir üründür...
Badem çiçeği ve vanilyanın bu hoş kokulu birleşimini kullanmanızı şiddetle tavsiye ederken, bereketli bir ürün olduğunu da söyleyerek bu mim işini burada sonlandırırım...
Mim hadisesini kimselere paslamam, serbest bırakırım okuru...
Ancaaaak özellikle ürün tanıtımı olayında hakkaten ve gerçekten, beğene bayıla kullandığınız birşeyler varsa da öğrenmek ister, sonra edinir tecrübe ederim der bu deli gönül...
Bitti...
Sürer Tedavimiz Daha...
9 Mart 2009 Pazartesi
Pabucumun Çankaya'sı...
7 Mart 2009 Cumartesi
Anıtkabir' e Sanal Gezinti...
İstasyon... (Öykü Atölyesi)
6 Mart 2009 Cuma
Kısın Işıkları...
1. I'll Be Home For Christmas
Yazasım Yok...
Keyifsizliğimden değil, belki de ondan, bilmem...
İçi dolu balonmuşum da biri ateş etmiş, bütün havam gitmiş gibi büzülmüş oturuyorum öyle...
Ama içimde de bir umut, deli mi ne havan gitmiş, ne umudu, neye hem de?
Haftaya izinliyim, evden takılacağım Rengin' in son haftası bekler bekler dururum ilaç sonucunu...
Tatsız gibi, bir miktar tatlı ama sahte, tatlandırıcılı tatlılık bendeki...
Dışarı çıktım öğlen vakti / arası neyse işte...
Herkes dışarda, ne melun kalabalık! Kendimi dev alışveriş merkezinde hissettim...
Alışveriş merkezlerinde salak oluyorum ben...
Bir müddet sonra zembereği şaşmış hatta atmış saat gibi, bakışlarım semeleşiyor, sesler uğultu oluyor, görüntüler flu, yürüyüşüm bile yampiri...
Kendime gelemiyorum işte aynından oldum şimdi de Kızılay'ın orta yerinde...
Cuma günü neşe dolarken normal insan, benim havam kaçtı zaten kaçıktı ya püf...
(Fotoğraf, fotokritik, Erkmen Altunkaynak'tan...)