5 Mayıs 2009 Salı
Siz Siz Olun...
4 Mayıs 2009 Pazartesi
Atak...
1 Mayıs 2009 Cuma
Cuma Tadında Perşembe...
Can Dayanmaz...
30 Nisan 2009 Perşembe
Tatil mi?
29 Nisan 2009 Çarşamba
İşte "ben" Konuşur Öyle...
28 Nisan 2009 Salı
Kaçış mı? Sığınma mı? ("Hatıralar" Öykü Atölyesi)
Benim O :)
Hani Olur Ya?
24 Nisan 2009 Cuma
Bol Katılımlı Akşam...
23 Nisan 2009 Perşembe
Yanıyorum Ben ...
22 Nisan 2009 Çarşamba
Dünya' nın Özel Günü...
- Bugün içine özenle, bile bile, gözüne baka baka, içine ettiğimiz, dünyanın günü... Takvim 22 Nisan "Earth Day" gösteriyor... Ne demekse? Sevin mi diyor beni, içine etmeye devam mı edin diyor, çocuklarınıza çöl mü bırakacaksınız diyor, her gününüz dibe vurarak mı geçsin diyor, beni batırdınız, siz de mi batın diyor, anlamadım... Kutlu olsun sevgili dünyam, güzel dünyam... Bebeme, onun bebelerine de yaşa, tatlı bal dünyam, bol su içinde, yeşil içinde ol, sağlıkla nice yüzyıllara DÜNYAM!
- Hava yine kapalı, içimde kapalının bahar sevinci kıpırtısı dopdolu... Sevdiğim kapalı puslu havanın yanına da, kahveli şöyle güzel eski Türk filmi geçecek de bir güne gebe olsan... Olsan işte ne var?
- Pazartesi hayatımın ikinci savunmasını vereceğim... Seviyorum atraksiyonu demek, yine hayatın ilk savunmasını verdiğimde okula bir sene gelme sen, dinlen demişlerdi, hani tavlada da der ya rakip, bütün kapılar doluyken, senin kırık pulun olur da karşındaki kendi kendine dolanır durur, sen git-gez der ya...
- Bugün bebem, Anıtkabire gidecek kreşiyle, hatta yeni seçilen Belediye Başkanıyla beraber... Makina verdim öğretnenine çek bol bol diye... Çok sever bizimki Atasını zaten... Arada Yasin kitabını alır eline "Mehmet dedeme (bizim Bey' in babası nurlarda yatsın), Ayten Babaanneme (benim babaanneme nurlarda yat canımmm) Atatürk'e (nur ol ATAM) bir dua edeyim" der, açar kitabı mır mır okur... Sonra "ben onları çok özledim neden öldüler" diye bir iki döktürür... Her seferinde aynı şekilde açıklarım, sonra iş "siz ölmeyin yaşlanmayın beni bırakmayın"a döner sürer gider ucu açık cümle gibi...
- Bu sabah gözlerimi şükürle açtım Bey' ime baktım, bebeme baktım, şükrettim sonra sevdiklerimin varlığına/sağlığına, sonra gülümsedim yandan yandan eğrilmiş gibi dudağım... Gülümsemem devam hala, hayata duruma...Böyle iyi oluyor, para parayı çekerken, benim gülümseme de gülümsemeyi çekiyor... Para gibi olmasa da, ruhen zenginim daha ne isterim...
- Bir de bugün canım arkadaş sohbeti istiyor bol katılımlı, gülelim, eğlenelim dedikodu yapalım, birbirimizi dürtelim, sevelim sevilelim...
- Haydi bakalım sevin sevilin, kucaklaşın, gülümseyin, haaa Dünyama da güzel davranın...
21 Nisan 2009 Salı
Kudretin Asil Kanında Mevcut Zaten...
20 Nisan 2009 Pazartesi
Korkum da İtirazım da Var!
Hayatın tecrübesini bütün bu çizgi çubuklar, hamdım piştim, olgunum artık ve buna benzer cümleler...
Boşverin bunları bana palavra geliyor kızmayın...
Ben işin daha çok fiziki değişim boyutundayım belki ondan, sonra zaten illaki ben de kullanacağım yukarıdaki bahaneleri seve seve...
Kabus MİM...
... bense 102 yaşındayım...
Böylesine hakikatli ve şimdiye kadar izlediğim, nadir iyi işlenmiş reklamdan biri olan bu reklamın arkasında bu marka ne kadar garibime gitse de...
Reklamın mesajına, konunun işlenme durumuna şapka çıkarmak lazım...
Sunmuş hayatın özetini...
16 Nisan 2009 Perşembe
...ANNEM...
Ömrümün en güzeli...
Yine de anlatamam sana sevgimi annem...
Senin emeklerinin karşılığını değil ödemek, düşüncesi bile aklımdan geçemez ki annem...
Foto Galeri Çeşme...
Mis hava...
Çeşme' de Atom Çılgınlığı...
15 Nisan 2009 Çarşamba
Ev Tipi Ekim Zamanı...
Öyle kötü bir huyum var ki...
Herşeyi ister heveslenir başına geçer hevesimi aldım mı sıkılırım evet maymun iştahlıyım ben...
Kendimi grup terapisinde sandım bir an, ecnebide olur ya yuvarlak şekilde sandalyeler konulmuş, herkes ben buyum, ben şuyum itiraf ediyor, sonra başlar sallanıyor helal olsun manasında, fonda alkış güruhu...
Ben de evet itiraf ediyorum sandalyemden ayağa kalkıp, alkış lütfen...
Küçükken de reklamlarda ne görürsem isterdim ama alakalı alakasız, buzdolabından tutun araba lastiğine kadar...
Rengin de bana çekmiş sırf "bana da alır mısınız" demesi kafi...
Yalnız o kötü huya karşın, şöyle bir güzellik var karşısında, tezat...
"hıı tamam alırım" deyince susuyorum, hala bile :)
Rengin' de öyle şimdi...
Ben bunu bizim Bey de oturtana kadar canım çıktı "ya diyorum he de geç ben o zaman susarım". Başlarda garip geliyordu " o zaman isteme" yok onu da bünyem kabul etmiyor... Alıştı şimdi de "tamam" diyor, geçiyoruz...
Misal, şimdi dikim zamanı başladı ya, fideler meydana çıktı, her yerde bir tohum, bir ekme biçme, toprak satışları, bir el atmak lazım...
Aslında iki sene önce de aynı halta kalktım ben, kilo kilo toprak taşıttım Beye, yazık o da birşey olacak sandı sonunda... Sonra balıkçıların hani balık koydukları beyaz strafordan kapları vardır, en uygunu onlardan aldırttım eve geldi...
Balkona koyduk domates, maydanoz vs. bir kaç birşey ektim...
İlk heves suladım filan e yine suladım yine hiç bir gelişme olmaz mı beni de teşvik edici...
Olmadı cılız cılız maydanozlar bir türlü çiçek vermeyen domates...
Ürünümü yiyemeden heba oldular anlayacağınız...
Üzerine bir de o strafor kaplar tabi toprakla da doldu oldu mu sana, zebellah gibi ağır... Haydiiii Bey bunları taşısan bak balkon kepaze oldu da diyemiyorum. Yedim bir halt kendim temizlemem lazım...
Ama insaf, vicdan ve bilumum insani vasiflara sahip sevgilim Bey artık onları sırtladı da attı... Bir dolu laf yedim o kadarı da hakettik...
Şimdi efendim yenilen pehlivanın güreşe doymadığı hadise bende de vuku buldu bu sene, yine dürttüler beni ekim dikim işine atıldım hayırlı uğurlu olsun...
Menümüzde cherry domates, köy biberi, roka, maydanoz, çilek var... Bir de kokusuna öldüğüm fesleğenim...
Bu sefer bu hevesimde sebat edeceğimi umuyor mahsülden yemek üzere bilahare beklerim efendim...
Biber ve çilek ekilemedi toprak yok kap yok :)
14 Nisan 2009 Salı
Biliyorum Bildiğimi Hem de Deli Gibi...
Bilmiyor muyum?
O kadar can sıkacak konu var ki ararsan üzerinde efkarlanacak hatta…
Oysa biliyorum ki… amaaaaaan defet başından bulutların kara olanlarını…
Efkar efkarı üzüntü üzüntüyü çağırıyor her daim…
Bırak para parayı, sevinç sevinci çağırsın…
ömür dediğin iki günlük değil mi yarına ne olacağı belli olmayan,
O halde ne bu surat asıklığı ne menem bir somurtma
Küs müyüz?
Yok yok tövbe kabul etmem…
Ben seni sen beni severken hayat da bu kadar güzelken, gel yamacıma geeel, öpelim yanaklardan hatta alalım üzerine birer makas bitti gitti tamam bu kadar işte…
Kabul Buyurursanız...
Büyük Hazinesin Daha Ötesi Var mı?
13 Nisan 2009 Pazartesi
Hayra mı Alamet?
Ben Yokken...
11 Nisan 2009 Cumartesi
Kime :)
Rüzgar Değirmenlerini Görünce Tamam Diyorum...
Yağmurla gittik yol boyu, çok da severim hele ki cama vuran sesini, hiç bir ses olmasın dinle sen, yıka ruhunu o camdan akan yağmurun sıyrılışıyla camdan...