3 Şubat 2022 Perşembe

Hani Delicesine Sevinirsin ama Yarımsındır...

 Malumunuz geçen seneden beri yok yazılı sınav yok mülakat haydi kazanıldı tayindi Ankara' ya geri dönme isteğiydi derken arada girilmeye kapı aralayan menopozumsuyu ve dökülen saçları saymıyorum -sıra saçların yeniden kazanılmasında Bıttım sabunu kullanıyorum Siirt'ten meşei fakat saçlarım koyun tüyü yumuşaklığından hallice çok fena yapağı gibi  yaa ona da bilahare değinmeli- derken derken geldim Ankara'ya a dostlar...

Çok zorlu bir süreçti cidden pazartesi sabah 06.00 otobüsüne Afyon'a git yurt odasında konakla -okurken yurtta kalmadım kırk bilmem kaçından sonra...- sonra cuma 17.45 otobüsüne bin ver elini Ankara...

Otogaz zamlarından önce arabayla gidip gelirken otobüs önemli oranda yarıdan da daha ucuza denk gelince ki üniversiteyi de şehir dışında okumuş ve sık sık otobüs kullanmak durumunda ve dahi seyahatin her türünü çok sevmemden yol hiç dokunmuyordu lakin genç kız da değilim yoruluyor bünye iptal olan pazartesi günleri ki çok yoğun bir iş akışı var artık elden ne gelirse tam performans şeklinde ya da yakını bir kuvvetle bitti Afyon macerası...

Kısmetliyim doğuştan şükür iyilerle tanışıklığım olur her daim aradaki tü kakalar da imtihan deyip geçtiklerim neyse varmaya çalıştığım kıymetli mesai arkadaşlarım... Benim oradaki en büyük şansım insan biriktirmek anlamında bereketli şanslı adına ne dersem karşılık bulur hepsi benim kardeşim artık... 

Bir de yöresel ne varsa orada bittiğimden arabayla gelir giderken cumadan pazar alışverişini yapıyordum iş otobüse gelince karınca kararınca... 5 litrelik süt taşıyordum mesela -ama ne kaymak çıkıyordu ne yoğurt oluyordu-  ırgat gibi taşırım hiç yüksünmeden hoş ben taşımasam kim taşıyacak ama o kim varken de ben taşıdığım için öncesinde sonrasında değişiklik olmaması da devamlılık açısından şaşırtmıyor.

Ne derken nerede buldum kendimi Afyon muazzam bir havaya hakim uhrevi mistik arası bir atmosfer Mevlananın yanılmıyorsam altıncı kuşak torununun Mevlevihanesi var ki çok severim türbe gezeyim yatır başında okuyayım sonra kadınanalar kabri var küçücük bir daire gibi anahtarı yan bakkalda...Afyon'da bol miktarda yatır türbe o tarz yerler mevcut...

Hasılı güzel memleket nasıl mesela eski Afyon eski kült hali Ankara Samanpazarı gibi ben o dokuyu çok sevdiğimden Afyon da o anlamda kabul görüyor bende tabi tabi şimdi kolay konuşması sevdim de ay ne güzel yer de...

Gidip gelirken yurt odasında konaklarken öyle demiyordum ama. Her zorluğun yanındaki kolaylık işlerin çok ama çok yoğun olması mesai arkadaşlarımın çok iyi olması günlerin dolması en büyük güzellikti.

Kızımın bu sene 12. sınıfa gidiyor ve üniversite sınavına hazırlanıyor oluşu annemin Rengin'in yanında kalma rahatlığımın olmasının yine de benim yanında olmayışım bu kadar Ankara Ankara diye tutturmama sebepti işte bir de doğma büyüme Ankaralısın birden bir başka şehir buyrun artık buradan ekmek yiyeceksiniz..!

Tam teslimiyetçi kaderci zorluklar karşısında ilk etapta kendini kesme kıvamına derhal geçiş yapabilen ben, gelirken gözlerimizden karşılıklı pıt pıt gözyaşlarının akmasına mani olamadık arkadaşlarla...

O kadar çok anlatacak mevzu var ki aslında...

Hani başlıktaki delicesine sevinme durumu ama yarım kalma mevzusu...

İçim seviniyor elbet kızımın yanına geldim eski çalışma yerime çok şükür fakat yol arkadaşlarımdan bir tanesinin tayininin çıkmamış olması çok derin üzüyor sevinmemi değil yarım bırakmak sevinecek yüz bırakmıyor...

Fakat duaya devam umut etmeye devam neden olmasındı ki bir gün yine buraya yazarım tam sevindim artık diye...

Sevinçlerimizin keyiflerimizin tam olması dileklerimle...

Fotoğrafta bir lokma olduğumuza bakmayın 90 ın üzerinde personelim başka başka yerlerde olduklarından var olanlarla bir veda karesi en sadesinden...




27 Kasım 2021 Cumartesi

Nerede kalmıştk..?

 Durduğum yer aynı malesef hayat ders almadığın yerden sınamaya devam edermiş ya anlatsam roman olur tadındaki bir dolu kökten yer değişikliğini sevmiyorum diye tepindiğim kendim yine aynı yerden sınanarak bu sefer al şehir dışı buyur bir de buradan yak demek suretiyle neyse ne uzattım hala Afyondayım...

İki hafta öncesine kadar arabayla gidip geliyordum pazartesi sabah altıda yola çık şeklinde sabah olunca Ankara'dan çıkış rahat olunca yol iki buçuk saatte bitiyor bir de çok hızlı gitmek istemiyorum çünkü ilk hafta 127 km hızdan radar cezası yedim 119-120 km tadında giderim...

Şimdilerde Anadolu Seyahatin kadim yolcusu olarak görev yapıyorum pazartesi sabah altı arabası çünkü beş arabası yok cuma da akşam on yedi kırkbeş...

Allahtan yakın da hafta sonu evdeyim...

Bu arada yine bir tayin isteme ayına daha gireceğim Aralık 1-15 arası tayin başvuruları başlıyor dua et sen de okuyucu geleyim evime yoruldum valla bak...

İş dersen o keyifli bak bu arada tarihe de bir not düşelim Afyon da ilk  kadın Spor Şube Müdürü efendim bendeniz :)

İşimi çok sevdiğim için o kadar keyif alıyorum ki şükrediyorum bol bol Allahtan iş var da yoğun da kafamı kaldıramıyorum da zaman da çabuk ve keyifli geçiyor.

Müdürlük kısmına gelirsem amirlik amir olmak çok keyifli ama tedirgin edici çünkü veballi yer adaletli miyim kimsenin kalbini kırıyor muyum arkamdan lanet okutturmayayım derken işin hafif disiplin kısmını halledemiyorum sanırım ama Allahtann mahkeme duvarı gibiyim dışarıdan disiplin görüntümden kendiliğinden gelişiyor...

Çok ekmek yemem lazım o müdür amir durumları için bir de İl Müdürlüklerinde çalışmak benim gibi yirmi yılını bakanlıkta daire başkanlığında geçirmiş biri olarak bambaşka bir dünya ama keyifli...

Düşünsenize beş şube on altı personel on altı güvenlik beş tesis ve personelleri sonra otuz bir antrenörden sorumlu bir ben...

Tek duam ve ultra titizliğim il müdürüme çalışma arkadaşlarıma mahçup olmadan işi yürütmek...

Allahtan il müdürüm de beden eğitimci ve benden daha da vicdanlı merhametli ve anlayışlı da bambaşka bir dünyadan bana diğer çalışma arkadaşlarım gibi destek... İşte  bu da bana Allah' ın ikramı oldu şükür...Bu ara hayat ne hızda aktığını birmediğim bir viteste seyrediyor ama olduğun yerin tadını çıkarma kısmı işte o bana ikram dediğim mesai arkadaşlarımla birlikte çalışma keyfi bir de en büyük keyfim yöresel şehrin nesi meşhurmuş alalım edinelim yiyelim kısmı bir miktar havasını değiştiriyor durumun...

Mesela yirmi üç çeşit tescillenmiş lezzeti var, bükme diye bir börekleri var içi daha ziyade mercimek ki bayılırım çok lezzetli bak sonra en önemlisi Şuhut patatesi yok böyle bir lezzet Bolu da okudum üniversiteyi Abant İzzet Baysal' da oradayken oranın da patatesinin üzerine yoktu bir de  kabağına  Afyonda da kabak durumu öyle hele bir kabakçı Halil amca var ki @kabakcihalilusta instagram adresi ne desem nasıl anlatsam öyle böyle değil hani kabak tatlısı tadınız tattırınız ...

Sonra bir de Konya dan sonra ikinci büyük Mevlevihanesi orada Hz. Mevlananın yedinci kuşak torunu zamanında açılmış nasıl güzel bir havası var en sevdiğimdir gittiğim yerlerde türbe yatır gezeyim dualar edeyim havasını soluyayım... Kimbilir daha ne camiler türbeler vardır da gezeceğim hepsi aklımda...

Bir de iki kere deprem yaşadım Afyonda ki her biri birbirinden güzel :) Sonra Afyonlu bir arkadaştan öğrendim derlermiş ki bir yerde deprem olduğunda mübarekler Afyon'a Afyon'a çünkü o kadar çok mübarek varmış ki Afyon'da onların hürmetine diye Afyon'a gitsin deprem ne de olsa onların hürmetine çok da şey olmaz babında demek :)

Çok yazılacak çok anlatılacak güzel şeyleri havadisleri var kasvetli hallerimi saymazsak az kaldı az bolca duadayım her daim aralık tayinine inşallah haydi bakalım...



Çok tavsiye diyorum içip bitirmeseydim renginin kan kırmızısını gösterebilecektim kısmet başka zamana artık Afyon semt pazarından alınma kuşburnu kurutuldu kaynatıldı içine nar çiçeği ilave edildi eser miktarda bal ki o buruk tadı kırdı hafif c vitamini bombası hem de şahane içecek daha iyisi nasıl olur :)

28 Ağustos 2021 Cumartesi

Hala ümitvarım…

 Ne hayallerim vardı koşa koşa bloğa gelecek toplanın sarılacağız sevineceğiz diyecektim. Tayinim Afyon’dan Ankara’ya çıktı diyecektim. Oh be kızıma evime memleketime kavuştum diyecektim. Bir sınava girdim kaç zamandır burnumdan geldi hep dedim ki bunun da bir hayrı var dedim dedim neredeyse menopoza giriş töreni bile düzenleyecek kıvama geldim saçlarım yer yer döküldü. 

Milli Eğitim Bakanlığında “boşanmış-eşi vefat etmiş kadın personelin tayin önceliği” varken ben de bir devlet memuru olarak kendi Bakanlığımda da aynısını isterdim. Evet bu tayin dönemi mağdur olan insanların sayısı yüzü geçkin ortada heder olan çocuklar dağılan evler biri bir yerde biri bir yerde… Benim de kızım Ankara’da çünkü üniversite sınavına hazırlanıyor 12. Sınıf haydi yavrum gel Afyon’ a mı gidiyoruz diyeceğim… Tabi ki salı günü göreve başlayıp pazartesi resmî tatil cumadan şehre geri döneceğim. 

Tek tesellim Sayın Emine Erdoğan’a durumumu bildiren ve kendi Bakanlığıma Sayın Bakana yazılarım var inşallah vesile olur durumun tekrar değerlendirilir ve eve geri dönerim. 

Aralık tayin isteme dönemine kadar bir şekilde bardağın dolu tarafını gözümün önünde tutup vardır Allah’ın bir bildiği düsturuna sığınıp sabır göstermem gerekiyor.

Ne diyeyim bekleyip görelim.

Hem yine toplaşın mutluluğumu paylaşacağız derim yakın zamanda Allah büyük :)

24 Mart 2021 Çarşamba

Bekleyene Ödülse.....

İş pozisyonum içimi dökmeme çok engel, hoş şikayetleneceğim bir durum da var da yok çok şükür...

Şikayetlenmeyi ağlanıp zırlanmayı kabul etmeyen bünyem gayret sonrasını Takdire bırakmayı yeğ tutarken, ilerleyen vakitlerin lehimde oluşturacağı durumların hasıl olacağına inancımın tam olmasından dolayı bir rahatlık var tabiki de...

Blogumu açtığım ilk vakitler içimi dökmelerimin önce yakın akbaba ki azınlıktılar şimdi ise yok hükmündeler çok şükür sonra eş dostun yorumlarının zedeleyici durumları bir miktar, içinde yaşa Funda ne döküyorsun içini şeklinde düşünmemden sonuç; durum meydanımdan el etek çekmeme sebebiyet verse de çok da özlem duyduğumu belirtmeden geçemeyeceğim... Bu kadar uzun cümle kurmak cidden iyi bir şey değil kabul :) Okuyana ödül :)

Şimdilerde aktif bir duam var, duanın dileklerin bir aradaki toplu hal sinerjisine inanan bünyem bunu okuyana bir amin dedirtse daha ne isterim..?

Aktif dua..? Her dönem şükretmenin dışında edilen sıralamalarda arada üst sıralara yerleşen temenni dilek istek :)

Tam bir çiçek delisi sevgi arsızı olarak işlerin vaktinin zamanının dolmasını beklemek düsturuyla hareket ederken onlar benim apaçık ispatlarım... Kuru dala can verip ne şaheserler sunan Yaratıcının o çiçeklerle bende uyandırdığı umut belki de benim sonu hep umutla inanarak gayret sonrası inancıma destek... Düşününce çiçek bile vakti saati gelince açıyorken ben sen o, isteklerimizin olmasındaki bu acelecilik tamamen beşerin şaşkınlığına verilesi bir vaziyet nefsin eziyeti bünyeye...

Neyse aşağılarda yazan geçmişi bir seneden fazlaya uzanan zorlu gayretiyle nihayete eren mevzunun sonu haritada hafif kaymayla başka bir vilayette vuku bulacak ki bu hiç istemediğim bir durum...

Benim aktif duam burada devreye girerek sempatik kanal vasıtasıyla sonuca ermesini gece gündüz dilediğim önüme gelenden dilendiğim Allahım sen konuyu biliyorsun katına yerleşen bu sinerjiye siz de katılmak istemez miydiniz..? :)


    





  



 




26 Aralık 2020 Cumartesi

Ne Vaat Ediyor..?

 Aydınlanarak büyüme şerefine nail olan bir birey olarak -ki hiç tevazu göstermeyeceğim fazla tevazu avamdan nasihat dinletiyor bol bol- attığım her adımın ne vaatte bulunacağına dair sorgulama durumuna anca ermiş bulunmaktayım. Gerçekten...

"Keşkesiz" hayatlarımız da olmayacağına göre, denize girerken bile temkini elden bırakmadan hop diye dalmayan ben, her dönemde kalp sesime kulak verip atlayıp, her yanıma batan her türlü zevattan kurtulamaya kurtulamaya artık her hadiseye "bana ne vaat ediyor" şeklindeki girişimdeki bencilliğime seviniyorum tabi...

Vaat ettiği derken illa maddesel bir çıkar değil demek istediğim ha belki o da olabilir neden olmasın ki bir fiske bencilliğin kime ne zararı var...

Vaat dediğim, sıkça yazıda geçirdiğim, kendime vird edindiğim, felsefesini sevdiğim, bana kattığından mutlu olduğum hadise bu haliyle bende sakil durmadı, sevdim hayatıma tatlı tatlı bir abajur aydınlanması sıcaklığı verdi...

Kendi kıymetime anca erip ben de bu hayata bir defa geldim, bu hayat bana da tek kullanımlık düşüncem, yolu keyifli kat etmeme sebep olduğu gibi yolun sonu da çiçeklendi. 

Yıllarca sevdiğimi sandıklarımca çok manipüle edildim hem de misler gibi, bunu kabul ettim hep veren taraf oldum kendi inisiyatifimle bile isteye, değersiz görülmeye ses çıkarmadım hatta. Kim ne yaparsa kendi eliyle yapar der annem, üzüntülerime de kendi kendime sebep olmuşum, sevinçlerime de... Karayolunda bile bir dünya kasis, çukur, bir sürü frene bastıracak şey varken temkini elden bırakmamak yürüdüğüm yolun, vereceğim kararların günün sonunda bana ne vaat ediyor bu bana muhasebesi bana çok iyi geldi...

Denenmelidir salık veririm yürekten, pişman olunmaz...

Bu arada aşağıdaki postların birindeki sınav mevzumun sonucuna göre şube müdürlüğünü aldım şükür, çok severek yaptığım işin bana bu ödülü iyi geldi.

24 Ağustos 2020 Pazartesi

Ah Ahhhh

    İki sene oldu olmadı bayıldığım kahvenin konduğu kap olma şerefini verdiğim bu mamül ki zaten gözüm gibi bakarım en fazla iki kere yere düşürmemle ki (yine ki) plazanın bilmem kaçıncı katından da değil elimden pıt etmiştir tüm özelliğini yitirmek suretiyle mamüle veda etmenin derin üzüntüsünü taşır;

    Satıcı teknik servis ve bilimum tüm kurum kuruluşların "düşürdüyseniz özelliğini yitirmiştir biz sadece kapak sorununu çözebiliyoruz" şeklindeki yardım etmeyeceğiz veda et minvalindeki konuşmasında sonra ciğerine ateş düşmeye contigooooo dedim kapattım ben de telefonu ne diyeyim yani...

    Avucumda içiyorum artık kahveyi ben de...

 

                         

4 Mayıs 2020 Pazartesi

Haydi O zaman :)

Rahmetli dedemin sözüydü mülahazat kısmını boş bırak diye
Ne güzel demiş ya hiç demediğim diyemediğim  için yemediğim kazığın kalmadığı
Şimdiyse hiç üzülmediğim dahası iyi olmuş yemişim ne var tanımış oldum kimi kimseyi dediğim...
Eskiden kopamazdım kimseden hatalara sıkıntılara rağmen şimdiyse aklı başındalığın, özgürlüğün, fütursuzluğun verdiği nasıl bir cüretse aynı yolu yürümek zorunda değilim bu ne güzel bir şeymiş ne menem bir rahatlamaymış varsın eksik olsun yanında insan varsın koca bir güruh :)
Bir önceki postta kısmetin nasibin ne olup olamayacağını hep birlikte gördük
Nasibinse gelir Yemen'den, nasip değilse düşer çenenden...
Çok seviyorum bu özlü söz mevzusunu nasip olmadı işte
Mülakata giriş notu altmışa kadar ki olan hummalı çalışmama da yanıma kar kaldı kalan da aklımdan uçtu gitti güya karantina zamanı efe efe çalışırım ya arada diyordum çok çalıştım :)
Ne çalışması günde okuduğum kitap okuma sayısını evde olduğum günlerin toplamına denkleyemedim bile Netflix bile çok kayda değer ilerlemedi bir dizi bitirebildim odur onun dışı nasıl geçtiğini anlamadığım bir yayılma söz konusu ki ne mutluluk haftada bir işe geldiğim nöbet sisteminde haftada bir çıktığım dışarısının verdiği haz tabi o da güzel :)
Kızımın yüzünü günde toplasan yarım saat anca görsem de saatlerin nasıl geçtiğini günlerin nasıl gözümün önünden koşturduğuna kah şahit olarak kah farketmeyerek
Ez cümle demek lazım ki güzel nasipler gelsin Yemen'den :)
Haydi o zaman :)

1 Mart 2020 Pazar

Şansa Kadere...

Yıllar yıllar önce masal girizgahı gibi yıllar der uzatırken mübalağa etmiyorum cidden
20 yıl öncesine kadar böyle dersli ortamda sadece kızımın sınav zamanları hemhal olmuşumdur mevzuyla ki nereden bileydim başıma geleceğini
Aidiyetim canım ciğerim üniversiteden beri kahrımı çeken 0,5 kalemim yine baş tacım bu kez görevde yükselme sınavına çalışma eşlikçim
Büyüyünce ne mi olacağım, olursa şube müdürü olmazsa ay bu saaten sonra zaten almıyor aklımın ardına sığınıp devam rutine
O zaman başarılar iyi şanslar Allah zihin açıklığı versinlere gider  bu iş...

29 Şubat 2020 Cumartesi

Yıpranmayan eski, sanıldığı kadar eski değil belki
İş ki o eski ne seni yıpratmış olsun ne de sen onu
Tiftik etmemişse gönlünü o ki eski olmuyor
İçinden geçtiğin yılların üzerine hafif lavanta kokusu sindi mi...
Niyet eskiyi yeni oldurma çabasıysa gayretine bakıyor
Gönülden bir giriş gelişmeyi sürüklüyecek ardından
Girizgahı yapmak asıl olan...
Bekliyorum gelsen
Sürükleneceğim çorabın söküğüne...

4 Şubat 2020 Salı

Duysam...

Söyle bana
Deniz olmadığını bildiğin manzarada
Uzaktaki ışıkların suya yansıması sandığın
Göz alabildiğine ışıklarda gördün mü beni...
Kendine bile itiraf edemezken
İçinden diyebildin mi
Aslında benim duymayı beklediklerimi
Neden bu endişe
Belki ben de duymak istediklerini fısıldayacağım kulağına
Kafese kapattığın kalbini özgür bıraksan
Senin yerine o konuşsa
Kimse kimseyi duymasa da
Duyanlar konuşanlar onlar olsa...


31 Ocak 2020 Cuma

Beklesen mi..?

İçindekileri dışına verememekse
Gecenin sabaha kavuşamadığı perdeyi aralayamadınsa görmediğin
Çalmadıysa kapın sürekli çalmasındaysa kulağın
Gelmiyorsa gelmiyordur dediğin vakit
Arkanı dönüp gittiğin ardına bakmadığın...
Sürekli çalan radyoda bu benimdir dediğin şarkıysa içinden geçen
Seçtiysen seni sana anlatan satırlar
Sen dönmüşsen belki
Çığlığı duymuyorsundur kulak kabartmadığından
Gözlerin değil görmesi gereken kalbinse
Vakti gelmemiştir belki de
Çiçeğin bile açmasının vakti var diyorsan
Bekle
Bekle ki açılsın yoluna çiçeklerin serildiği o vakti...