Malumunuz geçen seneden beri yok yazılı sınav yok mülakat haydi kazanıldı tayindi Ankara' ya geri dönme isteğiydi derken arada girilmeye kapı aralayan menopozumsuyu ve dökülen saçları saymıyorum -sıra saçların yeniden kazanılmasında Bıttım sabunu kullanıyorum Siirt'ten meşei fakat saçlarım koyun tüyü yumuşaklığından hallice çok fena yapağı gibi yaa ona da bilahare değinmeli- derken derken geldim Ankara'ya a dostlar...
Çok zorlu bir süreçti cidden pazartesi sabah 06.00 otobüsüne Afyon'a git yurt odasında konakla -okurken yurtta kalmadım kırk bilmem kaçından sonra...- sonra cuma 17.45 otobüsüne bin ver elini Ankara...
Otogaz zamlarından önce arabayla gidip gelirken otobüs önemli oranda yarıdan da daha ucuza denk gelince ki üniversiteyi de şehir dışında okumuş ve sık sık otobüs kullanmak durumunda ve dahi seyahatin her türünü çok sevmemden yol hiç dokunmuyordu lakin genç kız da değilim yoruluyor bünye iptal olan pazartesi günleri ki çok yoğun bir iş akışı var artık elden ne gelirse tam performans şeklinde ya da yakını bir kuvvetle bitti Afyon macerası...
Kısmetliyim doğuştan şükür iyilerle tanışıklığım olur her daim aradaki tü kakalar da imtihan deyip geçtiklerim neyse varmaya çalıştığım kıymetli mesai arkadaşlarım... Benim oradaki en büyük şansım insan biriktirmek anlamında bereketli şanslı adına ne dersem karşılık bulur hepsi benim kardeşim artık...
Bir de yöresel ne varsa orada bittiğimden arabayla gelir giderken cumadan pazar alışverişini yapıyordum iş otobüse gelince karınca kararınca... 5 litrelik süt taşıyordum mesela -ama ne kaymak çıkıyordu ne yoğurt oluyordu- ırgat gibi taşırım hiç yüksünmeden hoş ben taşımasam kim taşıyacak ama o kim varken de ben taşıdığım için öncesinde sonrasında değişiklik olmaması da devamlılık açısından şaşırtmıyor.
Ne derken nerede buldum kendimi Afyon muazzam bir havaya hakim uhrevi mistik arası bir atmosfer Mevlananın yanılmıyorsam altıncı kuşak torununun Mevlevihanesi var ki çok severim türbe gezeyim yatır başında okuyayım sonra kadınanalar kabri var küçücük bir daire gibi anahtarı yan bakkalda...Afyon'da bol miktarda yatır türbe o tarz yerler mevcut...
Hasılı güzel memleket nasıl mesela eski Afyon eski kült hali Ankara Samanpazarı gibi ben o dokuyu çok sevdiğimden Afyon da o anlamda kabul görüyor bende tabi tabi şimdi kolay konuşması sevdim de ay ne güzel yer de...
Gidip gelirken yurt odasında konaklarken öyle demiyordum ama. Her zorluğun yanındaki kolaylık işlerin çok ama çok yoğun olması mesai arkadaşlarımın çok iyi olması günlerin dolması en büyük güzellikti.
Kızımın bu sene 12. sınıfa gidiyor ve üniversite sınavına hazırlanıyor oluşu annemin Rengin'in yanında kalma rahatlığımın olmasının yine de benim yanında olmayışım bu kadar Ankara Ankara diye tutturmama sebepti işte bir de doğma büyüme Ankaralısın birden bir başka şehir buyrun artık buradan ekmek yiyeceksiniz..!
Tam teslimiyetçi kaderci zorluklar karşısında ilk etapta kendini kesme kıvamına derhal geçiş yapabilen ben, gelirken gözlerimizden karşılıklı pıt pıt gözyaşlarının akmasına mani olamadık arkadaşlarla...
O kadar çok anlatacak mevzu var ki aslında...
Hani başlıktaki delicesine sevinme durumu ama yarım kalma mevzusu...
İçim seviniyor elbet kızımın yanına geldim eski çalışma yerime çok şükür fakat yol arkadaşlarımdan bir tanesinin tayininin çıkmamış olması çok derin üzüyor sevinmemi değil yarım bırakmak sevinecek yüz bırakmıyor...
Fakat duaya devam umut etmeye devam neden olmasındı ki bir gün yine buraya yazarım tam sevindim artık diye...
Sevinçlerimizin keyiflerimizin tam olması dileklerimle...
Fotoğrafta bir lokma olduğumuza bakmayın 90 ın üzerinde personelim başka başka yerlerde olduklarından var olanlarla bir veda karesi en sadesinden...