Vay anasını sayın seyirciler, dün bir sevinç yumağı iken ben, sonra baktım ki herkesin pimi elinde çekilmeye hazır yürüyen bomba kıvamında...
Yapmayın etmeyin hep hayatta kötüleri olumsuzluklara gözünüzü açıp kendi halimize şükretmeliyiz...
Tamam her dert çekene dağ...
Fakat unutmamalı ki başımızdaki sıkıntıya da şükür...
Her zaman büyüğün büyüğü var kimsenin başına gelmesin...
Geçende oldu daha bir haftadır hastanede bizim mail grubu ANKAN dan bir arkadaşın ablasının torunu 21 aylık 7-7,5 metreden camdan düşüyor yoğun bakımdaydı dün öğrendiğimize göre Nisa bebeğin beyin ölümü gerçekleşmiş ciğerleri su toplamış....
Ve Nisa bebeğin annesi dokuz aylık hamile doğurmamak için de kendini sıkıyor...
Kelimelerin tükendiği boğazların düğüm düğüm olduğu an bu işte...
Bugüne sağlığa varlığa şükür...
Sonrası boş hakikaten, hem de kocaman "BOŞ"...
Borç varmış kocayla ara bozukmuş iş yerinde huzursuzluk varmış...
Ben de yokmu borç? Boyumla...
Beyle de arada kapışırız, dolanırız öyle tanımadan birbirimizi...
İş yerinde yıllarca üç kişi çalışılan bir şubede şimdi tek başıma götürmeye çalışıyorum öğlen tatillerine çıkmadan...
Vesaire bir sürü sıkıntı dert kasavet...
Yine de mutluyum huzurluyum yarından umutluyum Allah'ın bana verdiği hazinelere şükrediyorum ötesi yok...
"Sevdiklerimizin, Bizim Sağlığımız ve Sonucundaki Varlık"
İnadına mutluluk inadına gülmek herşeye herkese...
İyi geliyor hakkaten deneyin... :)))
Ve ben başlığı atıp, ilk cümlenin beni götürdüğü yere gidip, alakasız birşey yazsam da ki sanki öğreten adam gibi naçizane şahsi duygularım kimseyi hedef almadan sadece insanın sevdikleriyle olan paylaşımı gibi yazıldı satırlar...
Bugün içinde başlığın uygun yazısı da gelecek der hürmetlerimi sunarım efendim...













