14 Ocak 2009 Çarşamba
Aman da Aşuremiz Olmuş mu :)
13 Ocak 2009 Salı
Cak Cak Cak.... Paaaat!
Siz Hiç...?
12 Ocak 2009 Pazartesi
Sarraf...? Hem de İnsan...? Yok Canım Nerdeee?
10 Ocak 2009 Cumartesi
Amerika' dan...
...halam geldi...
Geldi kızımın küçük halası Amerikalardan, ani bir geliş oldu, iyi ki de geldi, eve misafir geldi mi seviyorum ben gelinsin gidilsin kalınsın büyük olalım, kalabalık olalım...
Kızıma da bir sürü şey getirmiş yakalayabildiklerimi kareledim...
Bugün de giremedim meydana devamsızlık yapmışım gibi geliyor konu komşu da okuyamadım okurum şimdi bir çırpıda...
9 Ocak 2009 Cuma
Çok Güldüm :) Güzel Yurdumun Güzel İnsanları...
Evladın Hayırlısı...
Sardunya'nın verdiği iki sardunyadan birini bu hale getirdim
:( Üstelik henüz ne renk açtığını bile göremeden, hoş öbürü de hala boya veriyor ya onu da açtıramadık... Allahtan ki iş yerindekinin durumu iyi beyaz açacak henüz 4 yaprağı var...
8 Ocak 2009 Perşembe
2006 Temmuz' un Sonu...
7 Ocak 2009 Çarşamba
Ah Be Hayat...
Ne vardı herşeye rağmen mutlu olsak?
Ne vardı belki dakikalar sonra göçüp gideceğimizi hiç aklımızdan çıkarmadan yaşasak!
Ne vardı sevdiklerimizin kıymetini bilsek!
Ne vardı kalp kırmanın kolay onu düzeltmeninse çoook zor olduğunu idrak edebilsek...
Ne vardı yitenlerin geri gelmediğini anlasak...
Ne vardı hayatta maddi değerlerin manevi değerlerin yanında beş para etmez olduğunu özümseyebilsek...
Ne vardı sanki sadece sağlığımızın birlikteliğimizin bir bütün olduğunu görüp sadece ve sadece bunlar için bile "dünyanın en zenginiyiz biz" diyebilsek...
Ne vardı tutkularımızın esiri olmasak...
Ne vardı değer versek, değer görsek...
Ne vardı tahammül sınırlarımız dipsiz kuyunun dipsizliğinden daha dipsiz olsa...
Ne vardı içimizdeki sevgi, anlayış, hoşgörü ve diğer bütün insani duyguların filizlerinin boyu arş-ı geçse...
Ah be hayat "aşkolsun" sana ...
Tatsızdım / Tatlandım
6 Ocak 2009 Salı
Üçümüz Bir Fidanız...
5 Ocak 2009 Pazartesi
4 Ocak 2009 Pazar
Hazreti "Beklenti"... (Öykü Atölyesi)
Onsuz yaşamayı çok önce öğrendim ben... Yoo sesimde serzeniş yok bilakis "aşmışım ben bunu onun haklı gururunu yaşıyorum"un vakur duruşu üzerinde sesime yansıyan işareti var... Neden onsuzluğa sevindiğimse tahmin edeceğiniz üzere tabi ki sürekli beklentili halin sisteme verdiği zarardan olsa gerek... Ama ya şimdi? Başka kulvardayım kalbimi bağladım ben Yaradana, rahat ettim en sonunda... İnandım ki her olayın bir vakti zamanı var ve O en hayırlı zamanda vuku bulduruyor ona... Bana da, rahmetli dedemin dediği gibi "tedbir senden takdir Allah'tan" deyip, yapılabilir, uğraşılabilir her etkeni yerine getirdikten sonra hayırlısıyla olsun' la arkama yaslanıp başka bir olaya yönelmek...
İşleri oluruna bırakmak durumunu özümsedim ben kimseden sevdiklerimden, çevremden, amirimden kimseden beklentim yok o halde herhangi bir olumsuz durumda da hayal kırıklığı yok...
"Beklenti" yle "hayal kırıklığı" bundan ilişkideler işte... Kraliçe "beklenti" hazretleri sopasını vurduğu zaman yere, "hayal kırıklığı" kulu yol alıyor boynunu eğip kaderinin götürdüğü yere doğru...
3 Ocak 2009 Cumartesi
Kravatsız Adam...
Olan gidene oldu ardından ihmal sonrası bir sürü kıt' ın açıklamaları baki kaldı cahillikler yobazlıklar sonucu...
En nihayetinde gitti şükür gitmesi çoktan gereken, gelen gideni aratmasın diyorum en içten samimi duygularımla sonrasında...
Şeref sahibi, dürüstlük timsali yöneticilere hasret yurdum artık kavuşsun insan gibi insanlara...
Japonya gibi olsa bizde de yöneticiler ar namus sahibi, en ufak bir aksaklık sonucu sorumluluğunu üzerlerine alan haysiyetli adamlar gibi olsa bizimkiler de...
Yurdumun yöneticilerinin harakiri ritüellerini zevkle izlerim ben gözümü kırpmadan...