Dündü, 6 yıl olmuş Beyle evlilik...
Aşkın ne olduğunu henüz anlayamasam da, zamanında çok şıpsevdiydim...
Bey'le tanıştığımda en çok gülüşüne vurulmuştum...
Bir de inceliğine, kibarlığına...
Sonra işte gerisi masal...
Gökten üç elma düşmüş, o da başımıza düşmüş...
Çarçabuk geçti diyoruz giden yıllara...
Verimi verimsizliği geçtiği anlarda kalsın, iyisiyle güzelliğiyle, arada tuzları biberleriyle geçti, koca yıllar...
En güzel meyvesi, "Rengin" oldu...
Sonrasında geçen yıllardan elimize geçen başka meyve de, birbirimizin sözünü tamamlayacak kadar, gözlerimizden ne demek istediğimizi bilecek kadar tanımak oldu birbirimizi...
Demlendik bir nevi...
Ha bir de tek erkeğiz artık evde...
Ben o kadar erkek olmuşum ki demek -ne yapayım hayat işte herkesin bir rolü var, herkesin yükü üzerindeyse ve sen bu sorumluluğu almışsan, bir nevi erkeği oluyorsun ana ocağının sonrasında kendi evimin de- kulağımın bir köşesine bantlamışım hep hatırlarım sözünü gülerek...
"Evde iki erkek yaşıyoruz ve ben bu durumdan sıkıldım"
Çok gülerim, hatırlatınca da, tebessüm eder yandan yandan...
İstifa ettim memnuniyetle bu durumumdan...
Şimdi ise keyfini çıkarıyorum...
O zaman nice yıllara olsun...
O da...
Sağlıkla olsun...
Hoşlukla olsun...
Bereketle olsun...
Aşk olsun...