Yaş ilerleyince "eskiden" kelimesini daha bir sever oldum hele de benim gibi psikopatlık derecesinde eskisinden kopamayan biri için...
Otobüslerdeki eskii durum aklıma geldi bugünkü bindiğim halk otobüsünden sonra...
Cins durumlarım vardır benim her duruma uygun...
Okumaya Bolu' ya gidip kendisine komşu Ankara' ya gelme durumlarımda hep aynı koltuk numarasında oturmak ister, sonrasında elime bir Leman dergisi alır, onu da şehri terketmeden okumazdım...
İlla çıkışa kadar etrafı seyreyler sonra dergi virgülüne kadar 1 saat 15 dakika kadar sürer sonra sağda Yeniçağa su birikintisini görmenin akabinde yirmi dakikada terminalinde olurdum...
Ha bir de sigara durumu vardı herkes fosur fosur ben de ama ne facia içmeyene düşününce şimdi kahroluyorum lan ne alçakmışım diyorum kendi kendime ya yanımdaki arkamdaki astımsa...
Düşünmesi bile korkunç...
Sonra tek tük otobüslerde televizyon hadisesi yaygınlaştı bir filmle Bolu' ya gelinir oldu...
Hele de izlenilmeyen bir filmse ala, yoksa yolu taslamaya devam...
Sonrasında ucu bucağı kaçtı, televizyon ekranlarına bakacağız diye çeneyi tavan mesafesinde tutalım derken şimdilerde koltuk başlarındaki ekranlardan oyun bile oynanır oldu bırakılsın çeşit çeşit tv kanalları...
İnternet işine hiç girmiyorum bile...
Şehir içinde de önce Ankaray' da ardından da Metro' da reklam içerikli gösterimleri görür olduk çok nadir kullansam da...
Fakat bugün halk otobüsündeki tv hem de ekranda BBC belgeseli yazınca amanın dedim baktım baktım anlamadım nasıl geldiğimi...
Ulaşım teknolojisinde ulaşılan son nokta ne olur acep diye kendime sordum..?
Bu arada ben eksik akıllısı, fotoğraf makinasında babamın son durumlarını çekmek gibi bir akıl dışılıkla meşgul olduğumdan elime makinayı almaktan imtina eder oldum şipşakçılığımı da söndürdüm iyi mi?