Onsuz yaşamayı çok önce öğrendim ben... Yoo sesimde serzeniş yok bilakis "aşmışım ben bunu onun haklı gururunu yaşıyorum"un vakur duruşu üzerinde sesime yansıyan işareti var... Neden onsuzluğa sevindiğimse tahmin edeceğiniz üzere tabi ki sürekli beklentili halin sisteme verdiği zarardan olsa gerek... Ama ya şimdi? Başka kulvardayım kalbimi bağladım ben Yaradana, rahat ettim en sonunda... İnandım ki her olayın bir vakti zamanı var ve O en hayırlı zamanda vuku bulduruyor ona... Bana da, rahmetli dedemin dediği gibi "tedbir senden takdir Allah'tan" deyip, yapılabilir, uğraşılabilir her etkeni yerine getirdikten sonra hayırlısıyla olsun' la arkama yaslanıp başka bir olaya yönelmek...
İşleri oluruna bırakmak durumunu özümsedim ben kimseden sevdiklerimden, çevremden, amirimden kimseden beklentim yok o halde herhangi bir olumsuz durumda da hayal kırıklığı yok...
"Beklenti" yle "hayal kırıklığı" bundan ilişkideler işte... Kraliçe "beklenti" hazretleri sopasını vurduğu zaman yere, "hayal kırıklığı" kulu yol alıyor boynunu eğip kaderinin götürdüğü yere doğru...
9 yorum:
nasıl doğru..içimden geçenleri mi okudun ?
sen de benim gibisin Aysegülüm...
Ama bir rahat ettim ki yoksa çoktaaaaan...
Yarın arayacağım seni????
Beklenti sınavını geçebilenlere , sonsuz sınırsız evrende herşey mükemmel diyebilenlere aşk olsun.Sevgiler dilek.
ara Serminim beklerim ...
Dilek kardeş blog mu bu?
Harika olmuş yazınız...zevkle okudum.
Primacım teşekkür ederim beğendiğine sevindim :)
hayal kırıklığı ve beklenti evet ayrılmaz ilişki... çok beğendim...
uçuşuk hoşgeldin merhaba beğendiğine sevindim ben de senin yazını çok beğendim :)
körler sağırlar birbirini ağırlar gibi oldu ama valla öyle değil :)
Yorum Gönder