16 Ekim 2009 Cuma

R.terapi : 18 , K.terapi : 3... Hani Kayahan Demiş Ya...

Yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar diye ben de bir yeni versiyon eklemek istiyorum izninizle...
" Kimselerden korkmam, doktorlardan korktuğum kadar"
Ben anlamıyorum bu tıp kitapları her okulda aynı değil mi? Kongrelerde anlatılan konusu gereği tek tip değil mi? Derslerde aynı kitaplar takip edilmez mi?
Peki ne demeye bir doktorun dediği ötekini ne hikmetse tutmaz...
Anlayabilen varsa beri gelsin...
Bir meslekte bu kadar yorum farklılığı, hele ki bu kadar hassas konuda...
Haydi kuaföre gidersin en fazla saçın yanar bilmeyen birine denk gelirsen hasbel kader...
Peki ya yanlış teşhiste bulunan doktora denk gelirsen? O da ne bileyim o an ne kısmetse Allah ne verdiyse artık kör topal hatta musalla taşında alırsın da yerini...
Ne acı, gülerim ağlanacak halime...
Bu hastanede biz bekleşenlerle, bir iki dakikadan sonra bir iki bakışmadan sonra artık kader kardeşliği gibi birşey oluyor insan...
Aynı zora girmişiz de hepimiz, onun etrafında birbirlerine iyi temennilerde bulunurken, ağızlardan aminler şifasını versinler uçuşurken havada...
Çoğunlukla ya üzüntünün dibine vurulur böylesi vakitlerde veyahut dinlenir geçilir...
Millet olarak dinlenir geçilir şıkkını tamamen geçiyorum, biz bize anlatılanla ağlayan, gülen, şaşıran, sinirlenen yapıya sahip duyarlı bir toplumuz genel itibariyle...
Bu kardeşlik demiştim ya kader kardeşliğiniz, hastanede bekleşirken öyle oluyor bir an yan masadaki kadına cafede otururken, kendimi nasıl kaptırmışsam çakmağımı istediğinde "alın dedim sizde kalsın", "olmaz nasıl alırım" cevabına aldırmayan ben, sanki kırk yıllık tanışmışız gibi "amaaan hasiyeti ne allasen bir çakmağın, dursun işte yanınızda annemde var nasılsa ikimiz kullanırız" şeklindeki samimi cevabını vermenin ardından şaşıran ben, çoktan dedim uymuşum kardeşliğin kimliğine en saygınından sadığından...
Sonrası ayakta kemoterapi salonunun önündeki koltuklarda içerdeki hastaların yakınlarıyla kendi çapımızda bir gün muahbbeti döndürürken dinlememem gereken fakat olayın seyrine kendimi salıverdikten sonra zaten günlerdir çektiğim migrenimin iyice azmasına sebep olan hikaye beni, doktorlardan iyice uzaklaştıran...
Kadının 28 yaşında kızı içerde kemoterapi alıyor, kadın da belli gecekondusunu müteahite vermiş zenginiz diyor sohbetin aralarında, çekinmeden dile getiriyor neyse konu zaten paraları pulları değil Allah daha çok versin...
Kızcağız ki sonradan gördüm yanaklarından kan damlıyor nasıl tatlı, hanım hanımcık Allahım şifasını versin hepsiyle, bebeğine bağışlasın...
Kızcağız hamilelik kontrollerinden birinde ne hikmetse ya da nereden icap etti bilinmez bir memesinde küçücük bir kitle tespit edilir edilmez onun alınması gerekli şeklindeki birçok hastanenin komisyonlarından aynı karar çıkıyor...
Ki kadıncağız Gata' da Gazi' de Hacettepe' de komisyonların verdikleri karar şeklinde açıklamasını yaparken Gazi'deki doktorda karar kılıp kız 8 aylık hamileyken ameliyat masasına yatırıyorlar, ameliyat ekibinde kadın doğum uzmanları da hazır, bebeği alıyorlar...
Bebek alınıyor, ardından meme alınıyor, sonra kemoterapi veriliyor derken aradan ne kadar zaman geçiyor bilinmez metaztas yapıyor hain CA ve kana sıçrıyor...
Kadın ekliyor 21 günde bir üç doktor geziyorum diyor üç dal doktoru 150 şerden düşün diyor...
Ne gerekiyorsa ama diyor hocası yanlış ilaç vermiş özür diliyor üzgünüm diyor benden deyip ağlayarak anlatıyor...
"Hiç umudum yok diyor harcadılar kızımı"...
Demeyin öyle diyorum bozmayın moralinizi düşürmeyin gardınızı hemen Allahtan ümit kesilmez derdi veren dermanını da verecek elbet onu da sizlere bebeğine bağışlayacak inşallah...
Eeeee sayın doktor, pardon sayın profesör ,sözüm tabi ki iyilerine meslek aşkıyla yananlara değil, bu hata yapana/yapanlara şu an, bunun vebalini kim verecek, nereye kadar yanlış ilaç kurbanı ya da yanlış teşhis kurbanı ya da yanlış tedavi kurbanı daha duyacağız?
Benim babam en yakınım işte yaşıyoruz...
Ankara doktora iki parti ilaç kullanımı zamanı gitti hadi nerede bademciğin şişmiş deyip gönderdin...
Peki bir diğer KBB doktoru sen neden burnunuzda kolib mi ne öyle birşeyler dedin de bastın antibiyotiği?
İşte korkum bundandır...
Boşa demiyorum...
"KİMSELERDEN KORKMAM, DOKTORLARDAN KORKTUĞUM KADAR"

15 yorum:

İ.x.İ.r dedi ki...

Çok anlamlı ve güzel olmuş.
Elinize sağlık.
=/

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

aynı sorunları bizde yaşadık.Aylarca GATA'nın üroloji doktorlarından biri teşhis koyamadı babama.Oyaladılar bizi...
Çok şükür sonuç kötü olmadı ama olabilirdi de...

Gidi Kuzgun Güdük Fare dedi ki...

En çok da bu yanlışlar yaralıyo insanı.Kime güvenicez,nası güvenicez, nerden bilicez biz?Allah korusun...

meltem dedi ki...

ooof funda ne desem nerden başlasam
inan ki bu türkiye de ki, içinden çıkılmaz kaotik ortamlardan en vahimi bence zira işin ucunda bi hayat, bi can söz konusu
öyle çok korkuyorum öyle güvensizim ki doktorlara allah düşürmesin diyorum
o bahsettiğin gencecik kız için senin belki yüreğin sızladı, bizler okuduk gözümüz yaşardı ama ya doktorların umrunda mı sanıyorsun işte maalesef değil
ilaç sektöründe yıllarca çalışan biri olarak söyleyebilirim ki bugün sana yarın bana çok ciddi bi tehlikeyle karşı karşıyayız iyi olanları tenzi ederim ama işini gerçekten düzgün yapan insan canını herşeyden üstün tutan çok fazla doktor olduğunu düşünmüyorum türkiyede
allah kimseyi muhtaç etmesin canım
en kısa zaman da sizi de..

öykü dedi ki...

Bunu bız de cokca yasadık o donem
bırı kemoterapi gorsun derken dıgerı gormesın hırpalamayın
bırısı yok hersey bıtmıs derken dıgerı daha su su su tedavılerı gormelı
bırısı ya bu tedavıler sadewce uzatmalar ve daha cok acı cekmesı derken dıgerı baska
boyle boyle benı ıkıleme dusurup o cektıgım agır uzuntunun ustune daha da kotulestırıcı etkılerı yarattılar
Allah yardımcınız olsun

oytunla hayat dedi ki...

nasıl da yarama bastın. Bu konuyu bir türlü bende anlayamamışımdır. Babamın tüm vücüdunu CA sardığında bile (ki biz sonradan öğreniyoruz) boyun fıtığı teşhisi koymuşlardı ve birde fizik tedavi yapacaklardı. Allahtan fizik tedavi zamanında başka aksilikler olduda gidemedi rahmetlik babam. Hemen 1 ay sonrasında türlü türlü doktor ve proflar gezdikten sonra bir pratisyen hekim koydu babamın teşhisini....

İnsan kime inanacağını şaşırıyor. Şimdi boğazım şişse soğuk algınlığı sadece dediklerinde bile soru işareti ile bakıyorum...

MAYRI dedi ki...

Allah kimsenin yolunu bilgili cahillere düşürmesin...

<:)

herşeyden azıcık dedi ki...

Valla ne diyeceğimi şaşırdım allah iyi insanlarla iyi doktorlarla karşılaştırsın cümlemizi.

Paşa dedi ki...

of içinden çıkılmaz bir durum insan neye kime inanacağını bilemiyor allahım şifa versin.o kızcağızada onlar gibisini de..

GeCe dedi ki...

malesef öyle doktorlar
doktor olmak değil önemli olan doktorluğu sürdürebilmek süreki bilgilerini güncellemek yenilkleri hazmetmek lazım belki de bizim doktorlar çok çalıştıkları için vakit bulamıyorlar ya da özellikle zaman ayırmıyorlaar oysa hayat tarzları olmalıydı çok üzüldüm genç anneye inşallah iyileşir

y. dedi ki...

hiç kurmak istemediğim bir cümleyi kuracağım burası türkiye.iki yıl boyunca türkiyenin en iyi on nefroloji dıktorlarından bir tanesi diyabetimi anlayamdı. 2 yıl bütün belirtiler kabak gibi duruken, o yüzden hasta olunca doktor kadar terimleri bilmeli, araştırmalı. çok zor olduğunu biliyorum ama böyle .işin mali boyutuysa korkunç durumda, hadi durumu olanlar verebiliyor bu masraflı tedevileri, ya durumu olmayanlar.fundacım, bugün yazından keyifliolduğunu çıkardım, babacığında iyidir diye düşünüyorum.sevgiyle.

Unknown dedi ki...

i.x.i.r teşekkür ederim...

içimden geldiği gibi Allah yüzünüze bakmış da sonuç kötü olmamış... Allah herkesin yüzüne baksın sığınacak bir o var teşhis doğru konsun doğru tedavi uygulansın diye...

Gidi Kuzgun Güzük Fare Allah'a emanetiz işte...

meltemcim Allah onlara da muhtaç etmesin onlarsız da etmesin ne yaman çelişki ama senin de dediğin gibi bu işe gönül vermiş baştacı edilecek doktorlar da var olmaz mı zaten lafım onlara mı hayır sadece onlarla karşılaşmak istememde...

Öykü kızı ne fena Allah size de yaşatmasın bir daha kimselere de yaşatmasın...

oytunla hayat kabus gibi değil mi trajedi yaşadığımız zaten her alanda...

MAYRI-HAYRIYE hah işte ne doğru dedin :)

Fundacan amin amiiiiin...

Amin Paşa Allah bütün hastalara şifalar versin hayırlısıyla...

GeCe bu kadar hızlı ilerleyen bir dalda kenardan seyretmek akla ziyan... da olan hastalara oluyor kimsenin umrunda değil fakat hayat sır kapısı gibi kimse ettiğini çekmeden gitmiyor...
O kadar inanıyorum ki ilahi adalete her zaman diyorum Türk adaleti bile sene de 45 gün tatile giriyor Allah'ın adaleti 7/24 her an her dakika dua etmek el açmak yeterli...

y. çok şükür bir miktar iyiyim babam ne kadar iyiyse biz de o kadar iyiyiz az kaldı Kasım 15' e yani her iki terapinin de bitmesine sonra meraklı bekleyiş başlayacak inşallah...
Sana da çok geçmişler olsun nasılsın şu anda peki tedavi insülin mi yoksa ilaçla mı devam?

aysencifci dedi ki...

Funda'cım, aynını biz rahmetli babamda ve Ablamda yaşadık. Ablam gençti, kurtardı çok şükür ama babacımı kurtaramadık.
Prostattan ameliyat olduktan sonra her 3 ayda bir Marmara Hastanesine kontrole gittiğimiz halde, "amca ölür ama yaşlılıktan ölür, bu hastalıktan ölmez" dendiği halde, kanserin adı geçmemesine rağmen, ameliyat ettikleri sırada tüm vücudunu sarmasına rağmen, bunları söyledikten 1 hafta sonra babamı acil ameliyata aldıklarında özel bir hastane doktoru "babanızda 7-8 yıllık kanser var, ameliyat ederken körler miymiş? Bu nasıl görünmez?" diye şaştığı halde, 1 ay içinde babamızı göz göre göre kaybettik! 2 ay sonra o rezil hastaneden telefon açıp "Ömer Bey'in kontrolü geldi" diye bir de bizi aramadılar mı? Annemin ağzından ilk kez kötü söz duydum! Mahkemeye vermeyi düşündük, hem de çok ama tüm görüştüğümüz kişiler bu tip mahkemelerde hep doktorlardan yana karar alındığını, boşa vakit ve nakit harcayacağımızı söylediler ve vazgeçtik. Dilerim o lafları eden doktorlarında canları AYNEN böyle yansın!!

y. dedi ki...

artık malesef insülinden geriye dönüş yok.ama en azından artık belirsiz yere düşmüyorum ve şeker komalarının eşiğinden dönmüyorum, buna da şükür yani.
bol bol dua ediyoruz babacığına, 15 inde inşallah çok iyi haberler vereceksin bize.

Unknown dedi ki...

Ayşencim kelimelerin son bulduğu yer ....

y. buna da şükür en azından insülin var Allah şifa versin canım sana bütün hastalara inşallah...