14 Aralık 2009 Pazartesi

Bastım Boka Bastım Ben Sen Beni Hafife Aldın...

İlk sürücülük zamanlarında kördür göz, bir cesaret gelir, sürülür ya o araba son hız...
Ben de öyleydim seneler evvel neyse dert, bir hız yapardım ki şehir içinde, sonra sonra tövbeler olsun o kadar hız yapamadım, yapmam da gözümün perdesi kalktı...
Her işim böyle demek ki benim blogda da ilk yazılarım filan hergün hergün mübaşir gibi yaz Allah yaz...
Çok pardon iç organlarımı döktüm zaten, hayatım da şeffaf, dilimin ayarı yok kemiksiz...
Sonra başına oturunca bir de okuyan olunca akraba eş dost...
Kimseyle araşıp sorulmasa bile, okudum seni diyen geldi...
Bir korku mu oldu, gözüme perde mi indi bilemedim...
Elim titrer oldu ki ne özledim yazmayı da...
Sonra süpürgeye etti dört bir yana saçtı derdi anneannem...
Benimki de o hesap...
Pisliğe battım o ayrı gerçi amaaan bu da hayatımın rengi diyorum, neler geçmedi ki bunlar mı geçmeyecek...
Severim ben adrenalini hem :)
Merakla bekliyorum kalbim Allah' a bağlı ferahım da bir yerde...
Ferah olmayan ne o zaman diyorum "iç" e, o da diyor ki "sen sakin ol sahip, herşey yoluna girecek neleri atlatmadınız ki, babanı görmüyor musun bitti gitti, şimdi iki yalandan balığın kılçığı mı rahatsız olduğun?"
Evet dedim ya evet amaaaaan "iş olacağına varır ahmaklar uğraşır" derdi rahmetli Gül...
Ne olacaksa hayırlısı olsun güzeli olsun ki olacak da...
Olmayan bıyık altından tebessümdeyim, yarını-olacakları heyecanla beklemede...
Öte taraf hayat güzel yavrum iyi maşallah sağlık sıhhat yerinde huzur ala...
Daha ne ki hakketen "iç" in dediği gibi;
"İki yalandan balığın kılçığı mı, rahatsız olduğum..?"

11 yorum:

Adsız dedi ki...

yazını okuduğumda aklıma gelen ilk soru "acaba yine bir ekşın mı var?" oldu :))
gerçi söylediğin gibi seviyorsun sen adrenalini
kötü bir durum yoktur umarım
sevgiler...
YASEMİN

Unknown dedi ki...

:) Yasemincim nasıl bir çırpılık işim var ne gizem ne sır hakgetire bende :)
yok sorun yani yenisi yok şimdilik üzerimde iki açılmış dava artı benim bir açtığım bir açacağım dava...
başka?
yeter şimdilik bu kadar galiba :))
Sevgiler benden :)

Unknown dedi ki...

bir hikaye yazmak istedim
biraz uzunca ama bence güzel
herkese hitap ediyor sanırım

hikayemizin adı NİYE BEN

Brenda yamaç tırmanışı yapmak isteyen genç bir kadındı. Bir gün cesaretini toplayarak bir grup tırmanışına katıldı. Tırmanacakları yere vardıklarında, neredeyse duvar gibi dik, büyük ve kayalık bir yamaç çıktı karşılarına. Tüm korkularına rağmen, Brenda azimliydi. Emniyet kemerini taktı, ipi yakaladı ve kayanın dik yüzüne tırmanmaya başladı. Bir süre tırmandıktan sonra, nefeslenebileceği bir oyuk buldu...
Orada asılı dururken, gruptan yukarıda ipi tutan kişi dalgınlığa düşerek ipi gevşetiverdi. Aniden boşalan ip, hızla Brenda'nın gözüne çarparak lensinin düşmesine neden oldu. Lens çok küçüktü ve bulunması neredeyse imkansızdı. Lens yamacın ortasında bir yerlerde kalmıştı ve Brenda artık bulanık görüyordu.
Ümitsizlik içinde Brenda, lensini bulması için Allah'a dua edebilirdi yalnızca... Ve içten içe düşünüp dua etmeye başladı. "Allah'ım! Sen bu anda buradaki tüm dağları görürsün. Bu dağlar üzerindeki her bir taşı ve yaprağı bildiğin gibi, benim lensimin yerini de biliyorsun. Onu bulmama yardım et."
Patikalardan yürüyerek aşağı indiler. Aşağı indiklerinde, tırmanmak üzere oraya doğru gelen yeni bir grup gördüler. İçlerinden biri "Aranızda lens kaybeden var mı?" diye bağırdı.
Brenda'nın sonradan öğrendiğine göre, lensi bir karınca taşıyordu ve karınca yürüdükçe yavaşça kayanın üzerinde hareket edip parlayan lens kızların dikkatini çekmişti. Eve döndüklerinde Brenda lensini nasıl bulduklarını babasına anlattı. Bir karikatürcü olan babası da ağzıyla lens taşıyan bir karınca resmi çizerek, karıncanın üzerindeki baloncuğa şunları yazdı:
"Allah'ım! Bu nesneyi neden taşıdığımı bilemiyorum. Bunu yiyemem ve neredeyse taşıyamayacağım kadar ağır. Ama istediğin sadece bunu taşımamsa, senin için taşıyacağım..."
"BU YÜKÜ NİYE TAŞIYORUM" demeyin, demeyelim...

Unknown dedi ki...

Ben mesajımı aldım Objektifim ellerin dert görmesin destek içinse çoook teşekkürler :)
Sevgilerimle...

Ozguranne dedi ki...

Görelim mevlam neyler, neylerse hayır eyler..

TATESAL dedi ki...

Canım merhabalar!!!
İnsan bazen takılabilir,daha geçen gün mime verdiğin cevaplar şahaneydi,hızın falan kesilmesin sakın,sen birtanesin....
En kısa zamanda bana adresini yazarmısın....Posta adresini yani...
Süprizzzz...

aysencifci dedi ki...

Funda, nasıl ki babacının tedavisi bitti, gitti, bu da geçecek. Allah hayırlısı ile bitmeyi nasip etsin.
Nasıl sana destek olabilsek, nasıl seni rahatlatsak bilemiyorum. Dua etmekten, herşeyin güzellikle sonuçlanmasını dilemekten başka elimizden birşey gelmiyor maalesef.
Bu da geçecek ve sen gene "OHHHH" diyeceksin. Öpüyorum

öykü dedi ki...

Umarım sıkıntıların sona ermıs ve daha huzrlu gunlerdesındır sevgılı Funda.

Unknown dedi ki...

özgürcüm inşallah hayır eyleyecek Mevlam...

Ayşencim nasıl bir mucizedir daha dün gibiydi şafak saymalarım radyoterapiler kemoterapiler...
Çok şükür iyiyim huzurluyum önemlisi sağlıklı herkes bundan daha büyük hazine olabilir mi :)
bu ufak ayrıntılar da hayatın cilvesi Rabbimin sınavı...

Tülinim asıl sen bir tanesin yazarım sana msn den adresimi...

Öykü kızı iyiyim babamın tedavileri bitti tümörlerin durumu şu an yok görünüyor ya sağlığımız yerinde ya :))
gerisi teferruat :)

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

Offf Funda ömürsün ne diyeyim?

meltem dedi ki...

fundacım davalarla ilgili bi gelişme mi oldu yoksa ama sen zaten çözümü bulmuşsun
iki kılöık mı bozacak senin keyifini?
cık... bozamaz, allah sağlık versin huzur versin rengine uzun ömür versin gerisi booş süper fm le coş
sen iyi ol onlara kapak olsun