Anlamlandıramadığım hayat olgularından bir tanesi de insanları titrlerinin insanlıklarının önüne geçmesi durumu...
Adın önüne konan kısaltmaların, kişinin kendinde ve dalga dalga etrafındakilere ağırlığını yüklemesineyse sinir olmamak içten değil...
Sen bana mı okudun behey insan evladı!
Ben senin diplomana göre ya da derecelerine, cv ne ya da her neyse ona göre ilişki kurmayacağım ki...
Büyüklerimizin söylediği herkes iki metre beze sarınıp gidecek işte neticede...
Veya ünlü düşünür facebook duvarları ne der, oyun bittiğinde şah da piyon da aynı kutuya girer...
Ee o zaman titri kabarık insan evlatları niçin insanlığınızın üzerini "san" larınızla örtmeye çabalar sınız?
Yitirdiğiniz değerleriniz yetiştirdiğiniz çocuklarınıza da sirayet ediyor sonrasındaki nesil al başına ...... ve buyrun cenaze namazına...
Hani mevki makam sahiplerinde de öyledir ya koltuktan kalkana kadar, kalktın mı senin de kaba etin diğerlerinin oturduğu sana göre basit sandalyede yerini alacak...
Dileğim odur ki; okumanın cahiliyeti aldığı eşekliğinse baki kalmadığı yetişkinlerle dolu yaşanılası yer ve ilerleyen nesli...
3 yorum:
Böyle yazılarını çok seviyorum...
:) çoook teşekkür ederim...
Funda'm ablamın bankada zort bir müdürü vardı. Öğle molasından 5 dk geç gelseler bunların burnundan getirirdi. Seneler sonra ablam onu pazarda maydanoz alırken görmüş. İçi rahatlamış, sonunda sende maydanoz alacaksın o halde bu hot zöt ne? İclal Aydın'ın lafıydı sanırım "Mezarlıklar vazgeçilmez insanlarla doludur" Keşke herkes bunu anlayacak kadar akıllı olabilse:)
Yorum Gönder