Çok akıllı biri değilim çok şükür, halbuki görenler akıllı sanıyorlar da o da onların zarifliği olsun :)
Bir denilende anlamıyorum çoğunlukla, sormam da burnumu düşürüp, cümle içinden çözerim yine olmadıysa çekinem sorarım basmadı benim kafam buna bir daha izahat rica edeyim diye...
İnsan evladının kendini kabul etmesi güzelmiş de bu kafaya şu saat oldu işte yeni yeni geliyorum son bir 6-7 sene belki...
Olsun kazançtır, faydalanmak esastır en hakedileninden...
Bu benim çabuk inanma halim herkese, ya neden yalan söylesin ya da bile bile insanları neden üzsün, ne geçecek insanın eline mottom her defasında başıma iş açsa da, en sevdiğim, beğendiğim, hayranlık duyduğum huyum da ayıptır söylemesi ki kendini de beğenmeyen çatlarmış hesabı; çok tevekkül, çok teslimiyet, çok gayretten sonrası kadere çok iman...
Çok gayret sonrası kader ama rahmetli dedem söylerdi sık sık “Tedbir senden takdir Allah’tan” diye benimki öyle kadercilik...
Bir de ilaveten şunu idrak ediyor insan evladı, geçiyor arkadaş deşse de öldürse de geçiyor, ölüm dışındaki mevzuların hepsine iyi ki diyorsun gün sonu... Gerçi çok çeken hastaya da ölüm şifa ya ona da iyi ki denilebiliyor...
Bir miktar celalliyim galiba çok kendini bırakmaya gelemiyorum, bırakana da gelemiyorum, sürekli vesvese halinde olanı bir sarsmak istiyorum, şikayetlenin ağzına vurmak istiyorum ne üzerime vazifeyse...
Her şey şahaneyken kimse şikayette değil ama :)
Ben de herkes gibi feci feci yaşadım şükür hayatı, hala da yaşıyorum, ben gebermedim mi üzüntüden evet hele babam gittiğinde, akşam farklı sabah farklı ilaç içiyordum, bir müddet sonra dibe de layıkıyla vurup... Dengen değişiyor alaşağı oluyorsun o kadar normal ki, sonrasında ilaçları kestim bir altı ay sonra, yaşadım efkarı üzüntüyü efendi gibi, şimdi hayat devamdır vardır Allah ın bir bildiği deyip geçiyorsun...
Sonrası çoook sorunlu giden kurumdan istifa ettim boşandım, onun da sıkıntısını çektim sorumluluk anlamında değil Allah tan o konu tamamen bende olduğu için :) sıkıntısı sosyal kimlik alışkanlığı, evladıma yetebilecek miyim falan filan...
Zaman zaman... Her şey geçtiği gittiğiyle kaldı, elde kalan süzgecin üzerindeki değerli katman... Başta kurumun bozulmasına ve başa gelen her şeye oturup çok şükür diyorum iyi ki böyle olmuş iyi ki iyi ki daha da bastırabilirim üzerine :)
Geçen iş yerinde kallavi bir pürüz var Kıvırcığımla birlikte kurdeşen dökerken, dedi ki “Funda biliyorsun değil mi üzerinden gün geçince biz bunu gülerek anacağız” doğru söylüyorsun dedim... Tabi ki öyle oldu hatta üzerinden gün geçmesine gerek kalmadan, sorun çözüldü sonrası keyfi de bize kaldı...
Yani demem o ki her yeni giyilen ayakkabı ayağı sıkar, belki ayağa hasar verir ama sonrasında iyi ki almışım ne de güzel ne de rahat deriz...
Ez cümle insanız, her olana alışırız, girilen kabın şeklini alırız, o sıkan ayakkabıyı da ayağa uydurur rahat eder sonunda iyi ki deriz :))
Yapınız efendim hayatınıza adapte ediniz gayreti esirgemeyiniz sonrası hep güzel hep güzel...
Gerçekten ..! :))
4 yorum:
Çok doğru söyledin. Her şeyin başı sağlıktır bir de. Ruh ve beden sağlığı bir arada tabii. Gerisi bir şekilde hallolur. Ve tecrübe önemlidir. Yaşamayan bilemez, değil mi?
Bu bağlamda, Nietzsche'nin ''Amor Fati''sini de çok severim.
2020 de kayıpsız bir yıl olsun diye yazmıştın ya şöyle bir durmuştum hastalarımız vardı...Ve maalesef daha 2020 ye girer girmez dayımı kaybettik...senin içine doğmuş vesselam...
Kesinlikle sağlık gerisi gerçekten boş :)
Sağlığımız daim olsun hep sevgili Zeugma :)
Çok sevdim ben bu Amor Fati yi tam ben işte :)
Öperim :))
Allah rahmet eylesin nur içinde inşallah bütün gidenler...
Hayat döngüsü değil mi Tülinim elden gelmeyene boyun eğmek düşüyor bize de...
Öperim :))
Yorum Gönder