Can Babam, gideli üç ay on beş gün oldu...
Ciğerlerimiz hala kor, yanıyor için için...
Özlemin kemiklerimi sızlatıyor... Kemiklerimizi...
Allah kimseleri önce evladıyla sonra sevdikleriyle sınamasın inşallah...
Ateş düştüğü yeri yakıyormuş...
Babam, hani sen benim yazılarıma kızdın ya hep, hatta yazılarımdan adliye koridorlarına uzanan maceralarıma...
Ben böyleyim ki babam!
Bize şerefsizliği öğretmedin ki!
Pısıp kalmayı!
Cürmümüz kadar yer yakmayı!
Deli fişek olduk hep, en çok da ben, dünyaları yaktım sevdiklerimi üzenleri, kendim zarar görsem ne olur...
Ben canımı verirdim, veririm de...
Biz delikanlı olduk, dediler ya hep benden için, büyük erkek evladın diye...
Ondan efelendik herşeye, kedi gibi miyavlamadık, kıvırtmadık oramızı buramızı, burda söylediğimizi heryerde de söyledik arkadan konuşmadık, kimselere oyun oynamadık ALLAH'tan KORKTUK sadece ve sadece...
Kimselerin hakkını yemedik, kendimizi çok yedirdik; söylenenleri, karşımızda dönen oyunları bildik de bilmezden geldik yüzyüze gelmesinler diye utandık...
Zamanın birinde cebimi karıştıran elin sahibini sırf o utanmasın diye uyuyor numarası yapmıştım ya hani...
İyi de yapmışım, ne oldu ne kaybettik, onurlu davranmak, keriz yerine konmak mı değil, hiç değil...
Anlamıyorum, içine ettiğimin dünyasında herşeyin iki kuruşluk olduğunu hala insanların ANLAMAMASINI..?
Lan işte bugün varsın bir salise sonran ne olacaksın belli mi?
Ya da bugün sağlıklısın yarın kimbilir nerene ne olacak?
İnsanları kıranlar, arkalarından atanlar...
Oyun dümen peşinde olanlar...
Ah babam be; senin gidişini gördüler işte, bir varmış bir yokmuş...
Ne olacağım ben, ne hallere düşeceğim, köpekler gibiyim, namuzsuzum, ruhum pis, kalbim kötü, ben ne bok olacağım demiyorlar da hala devam eski düzene...
İşte babam ALLAH' tan KORKMAZLARIN yanılgıları işte...
İlahi adaletten bihaber olanların...
Halbuki görünüşte en dindar da onlar ne hikmetse!
Kalplerinin karası vurmuş yüzlerine haberleri yok, aynaları yalandan, net değil, hoş görse de pürnur sanacak yüzünü...
Beddua etmemem gerektiğini sen öğrettin bize babacım, hep Allah' a havale etmemiz gerektiğini, boşver dedin, hep zarar ziyan da görsek hayırlısı dedin...
Yine de her düştüğümüzde şahlandık, iyiliklerinin yüzü gözü hürmetine!
Geçenlerde Peygamber Efendimizin sahabilerinden birinin canı yanıyor açıyor ellerini "Allahım sen onların evlerinden ve kabirlerinden cehennem toplarını eksik etme" diyor...
Ben de bunu öğrendikten sonra diyorum ki sahabi demiş ben de derim...
Kızma bana babam ama üzenleri Allah' a havale ettik ya hep...
Arada attırıyorum bir de ilaveten, evlerinden kabirlerinden cehennem toplarını eksik etme Yarabbim!
İnsanın ciğeri yanınca oluyor be babam!
Binlerce kere şükürler olsun, senin gibi bir babanın evladıyım, senin gibi bir babam olmuş...
Kabrin Kur'an-ın nuruyla nur olsun Can BABAM!