31 Aralık 2009 Perşembe
Naçizane Hepsi Kendi Düşüncelerim Baştan Söyleyeyim de...
30 Aralık 2009 Çarşamba
Yine Yeniden... "Hazreti Beklenti..."
İşleri oluruna bırakmak durumunu özümsedim ben, kimseden sevdiklerimden, çevremden, amirimden beklentim yok, o halde herhangi bir olumsuz durumda da hayal kırıklığı yok...
"Beklenti" yle "hayal kırıklığı" bundan ilişkideler işte...
Senenin Sonu Mi mi...
29 Aralık 2009 Salı
Temizlik Gelişme/Sonuç Arasında Bir Kuple Pasta Müsadenizle...

28 Aralık 2009 Pazartesi
İznin Hafifliği Temizliğin Zerafeti...



26 Aralık 2009 Cumartesi
İlla Uyuyarak mı Dinlenmem Gerekir... Zzzzz....
24 Aralık 2009 Perşembe
Sakin Hep Sakin...
23 Aralık 2009 Çarşamba
Yaradılanı Severim YARADANDAN Ötürü...
Yeni Yer Keşfim...
Özlediğim;
22 Aralık 2009 Salı
Uğurum Olsun mu Olsun O Zaman...
21 Aralık 2009 Pazartesi
Akşam Akşam Bir Dolu Kısmet Daha Eve Girmeden...
Eve geldim bir baktım apartmanın kapısında bir kargo pusulası geldim evde yoktun kağıdı bırakmış, Rengin' i aldım beraber kargoya gittik gittik gitmesine de bri baktık ta Bursa' dan Sevgili Fatma' dan Rengin' e şirin bir saat :)
Nasıl mutlu oldu nasıl memnun mesut...
Sonra akşam yemeği telaşında mutfakta çırpınırken, karşı komşu abla geldi elinde bir paket bu sana gelmiş ben aldım diye...
Tamam Tülin' e adres verdim ama bu kadar çabuk beklemiyordum...
İçinden bir alay hediye çıktı aç aç bitmez...
Meğersem geçenlerde Tülin' in kendi blogunda bahsettiği bizmişiz, bir dünya gururlandım...
İyi birşey tabi başımıza gelen, diyecek kelime söz ve buna benzer birşey bulamıyorum, iyi ki varsınız ben de iyi ki buradayım ki sizlerle tanışmışım hediyeleri kapmışım :)
19 Aralık 2009 Cumartesi
Starbucks Diyor ki;
Gelin size sıcacık kahvemizden ikram edelim, keklerimizin tadına bakın, sonra bir bilen de size kahve nerelerden geliyormuş, sizlerin yudumladığınız buralara kadar bunları dinleyin...
Biliyor muydunuz kahvenin ilk yudumu höpürdeterek içilirmiş ki ağzın her yanına ulaşsın...
Deneyin gerçekten de bütün ağzınıza yayılıyor...
Sıcacık Fırından Gelen Hamur Kokusu Gibi Koksa Ev Her Daim...
17 Aralık 2009 Perşembe
Geceyi Bundan Seviyorum... Usturuplu Cümle Kuramadığım Gerçeğini Örtüyor...
Ne halt yemeğe diyor, desin çıkarı ne ki, yalandan avucunda kalan huzuru ya da iki üç gün olan hayatındaki uç değişimin etkisinden kurtulamamam sendromu mu?
Bu ucu ben yaşamadım, ama yaşanmışını tahmin edecek kadar da uzayıp gider hayal gücümün süpermeni, uçtuğu damların altındakileri hayal ederek...
Ne boktan hayat deyip, bir yandan da Allahım elimdekileri de alma nidalarıyla elleri havada dolanan, kırk tilkinin kuyruklarını birbirine takmadan aralarından geçmeye çalışan...
En arada derede kalan renklerini bile kar sayıp oh ne keyif işte budur be diyen... Mamafih kaldın mı dımdızlak ortada al bakalım, diyen iç sesine "hadi be zaten ortadaydım"; kıyımdakilere sahibim de... Kıyım bana ne kadar sahip, hep git-gel yerinde durmadan, amaaan sat anasını diyor taşını da toprağını da...
İyi mi böylesi, ne ki senin ihtiyacın; hep direk olmak, yan yatmana müsade olmadan, üşüsen bile "sıkı giyinseydin ya" cevabına hep alışkın, belki de numaradan dedi üşüdüğünü, cevabını bu kez değişik alırım "gel ısıtayım seni"yi duymak arzusu ve umuduyla...
Gerçi ummak nedir ki; Umman gibi uzak bir diyar olsa gerek...
Evet uzak işte; o yüzden ne eğil sen, ne de üşü...
Otur efendi gibi, adam gibi, ne kalıbının dışına çık, ne şeridinle oyna...