Bir koca bir de çocuk rezil eder kadını...
Bunu aklı başında her insan evladı kadın bilir...
Bilmeyen başına gelince öğrenir...
Koca da evde yemez benimki sevmez dersin bir başkasına gider o evde yemediğini başkasında siler süpürür meğersem seninkinden haz etmez olur...
Sen de benimki yemez töbe dediğinle kalırsın...
Hele çocuk ne yaparsan ağzına tıkar yapmaz dersin yapar yapar dersin yapmaz...
Bu iki önemli husus hakkında kelam edilmez oluruna bırakılır bilirsin elimdeki budur dersin malzeme olanıyla yetinirsin...
Şu ömürde okuyalım, yazalım, elimiz ekmek tutsun diye analarımız babalarımız çırpınmış durmuşlar, aile içinde de terbiye etmişler...
İyi kötü çok şükür edinmişiz durduğumuz yeri...
Sonrası ana babamızdan gördüğümüzü nakletmek üzere çocukları yetiştirmeye soyunmuşuz sıvamışız kolları...
Yalnız işte en önemli neremizi yırtarsak yırtalım bu uğurda; eğer ki görmemişsek, geçirmemişsek, lafın özü cahiliyet kabuğunu sıyıramamışsak derimizden, ne yetiştirdiğimiz çocuktan, ne kocadan ne de kendimizden hayır gelmez...
En çok korktuğum bu model, hele ki şimdilerde karşılaştığım çevremi şu sıralar saran veliler...
Bak sayın veli kadın!
Çocuğum yapmaz deme, çocuk için kimselerle muhattap olma, sen çocuğun için kendini paralar karşındakiyle konuşmaya çalışırsın bakmışsın iki dakika önce birbirlerinin gözlerini çıkaran çocuklar elele oyuna gidiyorlar...
Ha hele hele yol istemek için sakın sakın temas edeyim çekil diyeyim filan sinirlerine girme, o omuzun çıkar eline verilir bakar kalırsın...
Ben mi yok canım ne siniri?



