Güzide şehrime sirk gelmiş hoşgelmiş...
İş yerinde otururken arkadaşla birbirimize gazlar verirken iki bilet alır buldum kendimi...
Eskinin pazar TRT ekranlarında pazar günleri western sineması- pazar konseri- sirk üçlemelerinin daimi izleyeni olarak o sirk nasıl heyecanlandırırdı beni neler yapıyorlar, nasıl yapıyorlar, o hayvanlar nasıl kul oluyorlar eğitmenlerine diyerek ağzım bir karış açık seyrederdim...
Bu bilet işini de sırf kendim için almışımdır itiraf edebilirim, Rengin' e ithaf etsem de...
Rengin' e de son ana kadar söylemedim ama çok büyük bir sürpriz var dedim, en azından bütün sorumluluklarını ikiletmeden yerine getirdi sürprizin yüzü hürmetine kullandım onu haha!
Cumartesi 20:00 itibariyle gösterimiz başladı, hayretler içinde kala kala izlerken gösteriyi, aralarda komiklik yapan palyaço ve yardımcısı her gösteri arası çıkıp performanslarını sergilerken bir baktım gösterinin içinde ben!
Parmağı yaralandı amcanın önce, müzik değişti, baktım amca bana bakıyor, ışıklar bana döndü, geldi yanıma, öp elimi...
Öncesinde de plastikten bir çiçek getirdi verdi matmazel filan...
Neyse kendi parmağımı dudağıma götürdüm onun parmağına dokundurdum, yok illa öpülecek...
Kurtuluş yok parmağının kenarına kendi parmağımı koydum artık kendi parmağıma da dokundurdum dudağımı hallettik...
Kardeşime anlatınca diyor ki o da iyi kafan çalışmış, ben olsam herifin parmağını öperdim mal mal diye, hakikaten benim de aklıma o anda geldi, ben de yapışırdım herhalde diye düşünüyorum parmağa...
Gösterisine devam amca, sahnede.... Bu sefer de burnundaki kırmızı yuvarlak yaralanmasın mı, yine müzik değişti, ışıklar üzerimde, seyirci kırılıyor, amca yanımda burnumu öpeceksin....
Haydaaaa, ben de gülüyorum, Rengin yanımda anne öpme...
Geldi yanıma, yüzüğümü gösterdim amca I'm married dedim, kendi yüzüğünü gösterdi o da ben de dercesine...
Kaçış yok bu sefer, hafif dokunduk kırmızı yuvarlağa...
Gitti sahneye bu sefer peki bu sefeeeeer neresi yaralandı dersiniz?
Totosu...
Müzik değişti, ışıklar yine ben de...
Rengin çığlık çığlığa, anne hayır orayı öpme...
Ben katıldım artık gülmekten yok artık diye, seyirci yerlerde, bir yandan da Rengin' i sakinleştirmeye çalışıyorum yok artık annecim şaka yapıyor...
Geldi yanıma üzgün gözlerle baktı baktııı...
Sonra elimi öptü teşekkür etti döndü sahneye...
Anne ağzını burnunu kırmak istedim adamın dedi sonrasında Rengin...
Sabah çiçeği yanına aldı arkadaşlarına anlatınca kanıt olacakmış...
Bunun gibi bir anım da Bolu' da okurken Mehmet Ali Erbil gelmişti gitmiştik gösterisine onunla da var bir anım sahnede, anlatırım bir ara...
Palyaçonun elinin üzerindeki el de Rengin Hanımın eli...