17 Kasım 2008 Pazartesi

hastalık antibiyotik



Daha Ekim 28 de on günlük kür'ü bitirdik... Yine öksürük yine üst solunum yolları tıkanık popoyu doğrultamadık küçük cadımın :((

bir radyo buldum ki...

http://www.kanalturk.com.tr/Haber.php?Haber_id=4329

sanat müziği parçalarını aman da nasıl güzel çalarmış :)

yalandan dünyada...

ne salakça işlerdir bunlar kardeşim sizin hiç işiniz yok mu var zamanınız belli gidin Afrikaya gidin yardımlara katılın aşevlerine gidin hiç olmadı işe yaramadınız yemek servisinde kepçe tutun çorba dağıtın hadiseye bak tüye resim oldu be Allah rast getirmez valla işinizi insanlığa faydası yok bu kulumun diye var senin gibi bir salak daha dikiş iğnesinin iplik geçecek yerine faaliyet yapan bir de onları sergileyen... ikiniz ikiniz çıkmayın karşıma...

varım mı yokum mu?

"Kutuma gideyim ben söyle Hamdi'ye sağolsun üç kuruşluk teklifleri için"

Matrix kıvamı yaşadığımız şu dünyada şimdilerde izlenilir oranı tarafımdan düşse de dün Kayserili çocuğun(anne tarafından hemşehrim oluyor) bölümüne baktım öyle bir 8,5 aydan beri kutu açıyor duruyor (yorulmuyorlarda öyle saatlerce ayakta) yazık iyi para alsın gitsin istiyor insan ama diğer uzun süreli duran bir Mevlüt vardı annesi kendisinden önde, ne aldı o yazık 10 lira...

İşte böyle uyuşturulduğumuz bunu seyredin saatlerce başka da devlet memleket şehit PKK parasızlık işsizlik eğitim-öğretim onlar da neymiş biz hallediyoruz bırakın onları bakın siz buna dedikleri bu salakça programları izliyoruz işte biz de amaaan akıl yok valla...

Kaç lira aldı ki Kayserili?

Ha bu arada Nursel de ne Nurseldi öyle gözleri hele... Acun? bana hep sempatik gelmiştir niyeyse bir samimi bi mahallenin çocuğu gibi...





15 Kasım 2008 Cumartesi

bir varmış bir yokmuş...



Babam sürpriz yapmış bana araba almış Uno 1.4 SXİE öyle yaılıyordu herhalde cok da önemli değil Bolu üniversite son sınıftayım yaşamın en güzel anları erkek arkadaş yok özgürlük had safhada (şehir dışında okununca bir de erkek arkadaşın varsa hayatının bütün özgürlüğü elinden gitmiş demektir ya da sürekli dır dır dır hesap soran biri) neyse babam sürpriz yapmak için Mersin menşei olan akraba oğlu kız arkadaşıyla birlikte arabayi getiriyorlar hesapta benim haberim yok ama annemle konuşunca söyledi halt etti ona da kızdım :) ne söyledin be annem ben de dibine kadar yaşayayım her zaman denk gelir mi ...

Geldiler çiftimiz benden heyecanlılar ben biliyorum ama bilmiyor rolümün de hakkını vermek durumundayım becerdim ama :)

O günden sonra en sevdiğim gecenin 2 sinde kahveleri termosa koyup arkadaşlarla doluşup Abant'a gidip kahveleri yudumlarken Ay' ın şavkını izlemek ıssız göl kenarında uçsuz huzurun tadına varmak...
Sonrasında demiştim ya bir varmış bir yokmuş diye bu var kısmıydı anlattığımın yok kısmı da mezuniyetime 10 gün kala 1 yıl okuldan uzaklaştırma cezası aldım araba da püfff diye uçtu gitti elimden bu da bir yokmuş kısmı...

14 Kasım 2008 Cuma

Med-Cezir

Bu kelime bana "dımdızlak ortada kalmak" ı hatırlatır hani bir var su bir yok ...
Bir ortada kalmışlık bir yalnızlık ama bunda da mutlu olunacak yan bir daha gelecek su her ne kadar gidiyor olsa da...
kelime oyunlarında haftanın kelimesi)

bak Allah'ın işine

bu parasızlık bende mutat hesap kitap bilmeme unutma üzerinde durmama aramız sadece "veriş" ve "alış" kısımlarında iyi...
İki sene olmuş vakit su gibi tabi akacak yol bulmuş kendine durur mu...
Bankaya bir borç var ama enteresan iki sene uzun zaman banka iki sene değil iki ay durur mu alacağına kartal onlar, aradım ben soğuk terler dökerek fonda, sordum cevap: benim soğuk terimi sen bir daha soğut!
Ne borcu alacağın var hem de 97 lira küsuratı da var o mevzubahis değil :)) Coştum tabi ben ama dur ses etmeyeyim uyuyan yılanı uyandırmayayım...
Bu sabah dedim ne duracak param bankada yeter yattığı verin gayrı...
Aldım gözlerinin yaşına aldırmadan...
Ve de bak sen şu Allahın işine ki o 97 lira neyle neyin toplamı hem de tam tamına : su+elektrik faturasının :)
Buyur yeri hazır bile...

bu kadın...

...bana hep aynı görüntüyü verir "hüzün"
bakışlarında var
"ben mutsuzum aslında fark etmediniz mi" ifadesi...
Hep üzülürüm ona beğeniden öte... Çok beğenirim, isterdim ki o devirde onun arkadaşı olayım ona yol göstereyim fırsatçıları sahtekarları bertaraf edeyim etraftan (hayal dünyası işte) ...
Diyorum ya hep üzülürüm ifadesine kendisine yaşadıklarına...
Hala yıllar önce Tunalı'da bir pasajda siyah beyaz kocaman posterini alıp eve asmak isteğim kaybolmuş değil...

offfffffffffff

Valla bir durum yok ama nerden gördüm neyledim canım istiyor hatta aşeriyorum bahanesiz ay yazarken ağzımın kenarından akan Allahım bu ne ....

13 Kasım 2008 Perşembe

amacim yaptığım yapacağım...

Amacim mıç mıç anneler olur ya canım kızım gülüm kızım süper anne ben peh yalan külliyen bunları yazmaktı yok şu vakit bunu yaptı kaka yaptı çiş yaptı...
yaptığımda baktım biyografimle başladım ne eserseyle devam ettim aman ayol yeter demek ki fazlası çok geliyor eee "tası kadar alır insan" o kadar da verir tasta ne varsa o ...
Ben memnunum gidişattan hem kalsın kızıma bunların tümü hem de ben yazayım çizeyim gitsin böyle memnun kalalım cümle alem...

arana arana bulacağım bir gün de bakalım...


kendimi yırta yırta arana arana sonunda buldum siyah ya rengim işte bana güzel geldi yazılara anlam verdi resimleri daha bir güzel etti ...



5 x 5 foto ne için ola ki ...
Hadi hayırlısı ...

sardunyanın...

...yeni blogunu hayırlar eder cok begendimi belirtmek isterim :)

o kadar geliyorum dedi ama...




Sabah kazamız; hakkaten geliyorum der ya bazen kaza geçirene kolaylık olsun diye belki de bu da bu türden, araba bizim yola dahil olmaya ısrarla çalışıyor biz korna çalıyoruz o hala dinlemiyor bak başına ne geldi işte...
En ilginç taraf ta şoför ehliyetsiz hemen değişti ehliyetli olanla fakat biz bir servis adamız yer miyiz numarayı göz göre göre değişmedik dediler bir de pişkinlikle haydaaaa...
Neyse sonuç anlaşacaklar aralarında bizlerde taksiye bindik doğru işe...


12 Kasım 2008 Çarşamba

deli gönül uslan artık...

Kaçsak gitsek mi terk etsek mi kalsak mı çeksek mi yeniden başlasak mı yaşımız geçti mi geç mi kaldık daha mı iyi olur bilmem hala beni düşündüren ne o zaman peki ya cevaplar .........
(Resim Bolu/Gölcük'ten çeken arkadaşım)

10 Kasım 2008 Pazartesi

ekmeğim...


Bu ilk ekmeğim değil elbette ama fotoğraf çekmek yeni aklıma geldi cumartesi sabah kalvaltısı için yaptığım sıcacık ekmek kokusuna uyanıp ta haydi resimleyelim bu güzelliği dediğim an...


Yaptığım ekmeğin adı bir zamanlar çok severek tediğim francala (sütlü) ekmeğin kendisidir... geldi mi kokusu size de :)

9 Kasım 2008 Pazar

Sevgili Günlük...

Saygılar...
Yine yalandan geçen bir haftasonu akşamından saat olmuş 22:30 yavru uyudu bizim yatakta cazip geliyor demek ki hanımefendiye babası gelince kendi yatağına almamıza razı oldu olsun bu da birşey...
Derya deniz aklı var benim kuzgunumun yavrum bana güzel hakkaten hem güzel hem zeki ama duam şansının güzelliğinden yana hem dememişler mi güzelliğe 40 günde doyulur güzel huya 40 yıl doyulmaz diye... O yüzden mutat temennim duamdır şansı bahtı açık olsun önce kendine sonra herkese hayırlı insan olsun en güzel tahsilleri yapsın karşısına güzel ahlaklı insanlar çıksın bitmez benim listem başladım susmam ve de tüm bunlar artılarla olurken de benim yavrumla birlikte bütün yavrulara olsun inşallah...
Ne diyordum yalandan hafta sonu temizlik, çamaşır yemek üçgeninden ibaret ama evde olunan Rengin'le geçen hafta sonu en güzel rengi de bu işte daha ne olsun RENGİN :)

6 Kasım 2008 Perşembe


















Babaannemin kedisi (ymiş) severmiş bu kediyi...
Biz de Çeşme'ye gittiğimizde halam dedi Rengin' e "bu kediyi gördüğünde gülümse ki Ayten babaannen sevinsin"...
Rengin orada olduğumuz süre içinde bu kediyi her gördüğünde gülümsedi kediyi başka tarafa kıştlamaya çalışana da hep kızdı "o Ayten babaannemin kedisi üzmeyin onu" diye...