20 Kasım 2008 Perşembe
her sabah...
19 Kasım 2008 Çarşamba
üstü kapalı itiraf...
Allah be...
Geldin sonunda ne iyi ettin hoşgeldin tekrar biliyor musun sensiz buranın ne anlamı var artık öyle bir hal almış ki ne zman gitsen baş sağlığına geliyor arkadaşlar seviniyorlar onlarla sohbete katılacağım için; öyle boş boş oturuyorum hayır bugün baktım boş oturuyorum bekleyen kağıtları işleyeyim dedim neyse masamın üzeri temizlendi hayrına sonra ne yaptım Rengin Hanımın kreş öğretmenlerine öğretmenler günü vesilesiyle başlamış bulunduğum yelek formatındaki örgümü bile getirdim (yuh artık filan demeyin eeee burası devler dairesi olacak o kadar ayrıca da öğlen tatilinde iki şiş dürttüm sonra gelince beklediğim, hemen bıraktım bitirince göstereceğim)...
Bir daha bırakma beni olur mu sabahın 9'undan akşamın 5' ine kadar gözlerim pörtlese de gözlerim kurusa da seni seviyorum ya olmuyor sensiz canım "İnternetim"
:))
17 Kasım 2008 Pazartesi
anamın evinde...
hastalık antibiyotik
bir radyo buldum ki...
http://www.kanalturk.com.tr/Haber.php?Haber_id=4329
sanat müziği parçalarını aman da nasıl güzel çalarmış :)
yalandan dünyada...
varım mı yokum mu?
"Kutuma gideyim ben söyle Hamdi'ye sağolsun üç kuruşluk teklifleri için"
Matrix kıvamı yaşadığımız şu dünyada şimdilerde izlenilir oranı tarafımdan düşse de dün Kayserili çocuğun(anne tarafından hemşehrim oluyor) bölümüne baktım öyle bir 8,5 aydan beri kutu açıyor duruyor (yorulmuyorlarda öyle saatlerce ayakta) yazık iyi para alsın gitsin istiyor insan ama diğer uzun süreli duran bir Mevlüt vardı annesi kendisinden önde, ne aldı o yazık 10 lira...
İşte böyle uyuşturulduğumuz bunu seyredin saatlerce başka da devlet memleket şehit PKK parasızlık işsizlik eğitim-öğretim onlar da neymiş biz hallediyoruz bırakın onları bakın siz buna dedikleri bu salakça programları izliyoruz işte biz de amaaan akıl yok valla...
Kaç lira aldı ki Kayserili?
Ha bu arada Nursel de ne Nurseldi öyle gözleri hele... Acun? bana hep sempatik gelmiştir niyeyse bir samimi bi mahallenin çocuğu gibi...
15 Kasım 2008 Cumartesi
bir varmış bir yokmuş...
14 Kasım 2008 Cuma
Med-Cezir
bak Allah'ın işine
bu kadın...
offfffffffffff
13 Kasım 2008 Perşembe
amacim yaptığım yapacağım...
arana arana bulacağım bir gün de bakalım...
o kadar geliyorum dedi ama...
12 Kasım 2008 Çarşamba
deli gönül uslan artık...
10 Kasım 2008 Pazartesi
ekmeğim...
Bu ilk ekmeğim değil elbette ama fotoğraf çekmek yeni aklıma geldi cumartesi sabah kalvaltısı için yaptığım sıcacık ekmek kokusuna uyanıp ta haydi resimleyelim bu güzelliği dediğim an...
Yaptığım ekmeğin adı bir zamanlar çok severek tediğim francala (sütlü) ekmeğin kendisidir... geldi mi kokusu size de :)
9 Kasım 2008 Pazar
Sevgili Günlük...
6 Kasım 2008 Perşembe
4 Kasım 2008 Salı
Çok severdim...
...................................................
27 Ekim 2008 Pazartesi
fişin ucunda hayat...
haber gelince gideceğiz defnetmeye...
21 Ekim 2008 Salı
Bolu Bolu derken...
20 Ekim 2008 Pazartesi
Başladım evet uzun zamandır istiyordum hiç bir kitabını kaçırmadığım ilk 100-150 sayfasını iflahım kesilerek okuduğum (gitmez çünkü kitap) sonrasının çorap söküğü gibi geldiği ama bu kitabın ilk sayfasından beri o sökükten olduğunu görüp koklaya koklaya okuyorum bitmesin diye...
Hani Alis Harikalar Diyarında Alis yanlış hatırlamıyorsam giriyor bir kapıdan öbür aleme yeni tabirle diyeyim akıyor ya ben de kitap kurken kapaktan giriyorum akıyorum içine oturuyorum olay yerine yakın bir yere seyrediyorum röntgencilik bu benim yaptığım bir nevi...
Ve neye karar verdim bir de ben böyle uzun uzadıya giden cümle yapısı kullanımını da bu zattan almışım meğer ... Bir de devrik cümle yapısını severim oldum olası düzeni sevmem herkesin yaptığını bir nevi diyelim arabayı da misal park ederken düzgün parketmek değil iş bence alelade koymak ayrıksılık olacak ya acaba devrik cümle kurma işini kimden esinlendim ...
Ha bir de bu uzun cümle kurma işini neye benzetiyorum şarkıcılar aralarda popstarlar sayesinde jüri kimliğine bürünecek kadar hassasiyet kazandığım için diyorum name atıyorlar uzatıyorlar ya orada önemlidir detone olmak olmamak bu uzun cümle için de detone cümlenin toparlandığında anlam kazanması onların detonesi uzun cümlenin de anlam bütünlüğü diyelim biz de...
Ne diyordum nerelere geldim neyse velhasıl beğendim ben kitabı ziyadesiyle koklaya koklaya korka korka okuyamıyorum bitecek diye ama aklım hep kendisinde kitap da her daim yanımda...
17 Ekim 2008 Cuma
atıyorum evrene hadi bakalım...
16 Ekim 2008 Perşembe
15 Ekim 2008 Çarşamba
Öylesine...
14 Ekim 2008 Salı
Boludayken...
10 Ekim 2008 Cuma
Rengin' e doğru...
8 Ekim 2008 Çarşamba
Bilgisayarımı karıştırmaya bayılıyorum...
Öyle bir hayat yaşıyorum ki ,