Şimdi Bahtsız Juliyet ' i okurken yurttan bahseden bir post'u vardı benim de aklıma benim dört günlük yurt maceram geldi :)
Sene 94 yer pek tabi Bolu, geldik annemle babamla kayda kalacak yer bulmaya o zamanlar burnundan kıl aldırmayan ben, hayatta dedim devlet yurdunda kalmam onca insan giriş çıkış saatli gelemem öyle şeylere, babam özel yurt bulalım dedi canım benim ,o zaman da ne yurdu ne özeli, var bir özel yurt kokusu sonradan çıkacak olan... Tam İzzet Baysal Caddesinin üzerinde bir yurt tek yurt... Girdik kaydım yapıldı odada kaç kişiyiz bilmiyorum neyse başladım ben oraya ama daha kalmıyorum...
Küçük yerlerde orduevi olmaz da hani gazino denir ya öyle yerlere, babamın da çocukluk arkadaşı gazinonun komutanı oradalar babamlar dolayısıyla ben de... Döndü annemler Ankara' ya ben de yurda... Allahım sen o yurt dini yurt çık :) Ben devlet yurduna gitmedim ki giriş çıkış saatleri kasmasın diye bu yurtta da ders programını veriyorsun en son dersinden bir saat sonrası yurda son giriş saatin oluyor, kızlar birbirlerinden kaça kaça giyiniyorlar ben onlardan yardım alırken onlar köşedeki kabini kullanıyorlar rahat tipim ya hayırdır inşallah diyorum zaten ilk iki gün anlamadım sonra gecenin üçünde beni namaza kaldırdılar uyandırdılar "ollldu " dedim kendilerine... Akşam babam arıyordu müdirenin odada konuşuyorsun baban soruyor ne diyeceksin " çok mutluyum baba evet hııı güzel tabi hadi selamlar iyi geceler" ... Ertesi sabah daha gözüm açılmadan babama zırlıyorum "alın beni buradan berbat iğrenç dayanamıyorum"... O komutan arkadaşını çok severdim (Abdullah amca) telefon ettirirdim bu gece Funda bizde yemekte bende yani diye" yok öyle birşey tabi maksat geç girmek :)
Dört günlük maceram derhal oradan çıkmakla son buldu o günden sonra da hep evde kaldım...
O da ayrı güzeldi oradaki kızlar beni nasıl inceliyorlardı hala gözümün önünde :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder