15 Kasım 2012 Perşembe

Bugün haybeden tiyatro izledim...
Rengin'in geçen haftadan gidileceği belli Boğaçhan isimli çocuk oyunu Altındağ Tiyatrosu' ndaydı. 
Tutturdu kızım gel seni bir göreyim oyuna girmeden önce...
İş yerimle arası 100-150 metre...
Tesadüf de öğretmenimizde fazladan bilet de varmış girdim ben de üç-dört okuldan gelmiş bir salon dolusu çocuk, az veli karışımı izledik oyunumuzu...
Çok keyifli bir bir saat geçirdik...
Hatta 27 Kasım gösteri tarihi olan Bir Delinin Hatıra Defteri oyununun yarın bilet alma günü, gişedeki hatuna sordum bugün 06:00 da girmişler sıraya, on bir kişi varmış sırada ilk beşi bilet alabilmiş...
Hayır şeytan diyor git, gideyim tamam da sıra bana geldiğinde üzgünüz derse gişedeki hatun...?
Umarım iki senedir beklediğim oyun için bilet bulur giderim...
Bugünkü oyunda Rengin Hanım arka taraftan görmekte zorlanınca ona önden ikinci sıradan yer buldum, gitti oturdu, kurtlu benim kızım, oyunun yarım saati oldu olmadı elini kolunu sallaya sallaya geldi oyun devam ediyor, bu sıpa gelmiş başımıza " eee nasıl gidiyor" diyor...
Ev sahibi ya sanki halimizi sormaya gelmiş...
Sonra sahneye bir savaş sahnesi için çocuk çıkardılar bir an geçti aklımdan tiyatro sanatçısı olsa ne yakışırdı diye yok dedim sonra hakim olsun hakim...
Koş dedim koş yerine, anası kılıklı diyebilirim fazla yer görmeye gelemiyor totolar ne hikmetse!
Nedense bugünü cuma gibi hissediyorum...
Bir basiretsizlik iş yapmama isteği...
Allahtan cumartesi günü Deniz kızını göreceğim de ondan cumartesiyi iple çekesim var...



Hiç yorum yok: