Renginimle evdeyiz ara tatil boyunca, hem annemi dinlendirmek sabahları kuşluk vaktine çekilen servis saati sebebiyetiyle okuldan alma görevinin üzerine bir de bırakma işi binmişti anacığımın sırtına, hem de kuzumla beraber olalım maksadıyla...
Gerçi o inanılmaz bir aşkla yapıyor Renginle alakadar işleri...
Görmedim ben annemde bana ya da kardeşime bu kadar sevgi selini, Rengin'de çağlayan mübarek...
Duygularını çok belli etmezle geçiştirip kendimizi avutmuşuz Fulyayla meğer, öyle değilmiş annem sevmezmiş bizi :P
Eve tıkıldık diyebilirim, sadece gittiğimiz bir sinema onun dışında evdeyiz...
Hoş evde de akşam nasıl oluyor anlamıyoruz ya...
Derslerimiz, tv miz, ana kız kahvaltılarımız, anneanneli teyzeli geçirdiğimiz saatler, boyamamız resmimiz, bir de apartmandaki Rengin e arkadaşımız derken zaman akıp gidiyor...
Bu arada az önce yeni ev sahibesiyle konuştum ki ev sahipleriyle konuşmaktan imtina ederim Bizim Beye paslarım, çünkü en son söylenileceği başında söylerim ya da hırlı bir halt olmadığımdan eder batırırım ortalığı...
Şimdi o olmadığı için bana kaldı konuşmak, efendi efendi konuştum tabi, nasıl dedi memnun musunuz deyince evet ama dedim balkonu eve kattığınız kısımdaki iki pencere altlarından akıtıyor geçende yağmur yağdığında, bir de yien yağmur yağdığı o gün mutfak balkonu su alıyor(o da kapatılmış)... Eee dedi artık o sizin sorununuz siz yapacaksınız...
Çok merak ediyorum bu ev sahipleri evlerini kiraya verdikten sonra içtikleri suyu mu değiştiriyorlar da direk bizden çıktı o iş şuuruyla yaklaşıyorlar olaya...
Hayır ben ev sahibi olsam o Türk Filmi lehçesiyle nayırrr nbeni ilgilendirmez bakın başınızın çaresine höööyt mü diyeceğim de şimdi kiracıyım sadece sinirlerim zıplıyor sadece?