7 Mart 2009 Cumartesi
İstasyon... (Öykü Atölyesi)
6 Mart 2009 Cuma
Kısın Işıkları...
1. I'll Be Home For Christmas
Yazasım Yok...
Keyifsizliğimden değil, belki de ondan, bilmem...
İçi dolu balonmuşum da biri ateş etmiş, bütün havam gitmiş gibi büzülmüş oturuyorum öyle...
Ama içimde de bir umut, deli mi ne havan gitmiş, ne umudu, neye hem de?
Haftaya izinliyim, evden takılacağım Rengin' in son haftası bekler bekler dururum ilaç sonucunu...
Tatsız gibi, bir miktar tatlı ama sahte, tatlandırıcılı tatlılık bendeki...
Dışarı çıktım öğlen vakti / arası neyse işte...
Herkes dışarda, ne melun kalabalık! Kendimi dev alışveriş merkezinde hissettim...
Alışveriş merkezlerinde salak oluyorum ben...
Bir müddet sonra zembereği şaşmış hatta atmış saat gibi, bakışlarım semeleşiyor, sesler uğultu oluyor, görüntüler flu, yürüyüşüm bile yampiri...
Kendime gelemiyorum işte aynından oldum şimdi de Kızılay'ın orta yerinde...
Cuma günü neşe dolarken normal insan, benim havam kaçtı zaten kaçıktı ya püf...
(Fotoğraf, fotokritik, Erkmen Altunkaynak'tan...)
5 Mart 2009 Perşembe
Evrenden Torpilim Var...
...........
"Kör cehalet çirkefleştirir insanları
Suskunluğum asaletimdendir…
Her lafa verecek cevabım var,
LAKİN BİR LAFA BAKARIM LAF MI DİYE,
BİR DE SÖYLEYENE BAKARIM,
ADAM MI DİYE…"
4 Mart 2009 Çarşamba
Kutlama... Kutlama...
3 Mart 2009 Salı
Kuzu Kulağı...
2 Mart 2009 Pazartesi
Kuzumun Kulağı...
28 Şubat 2009 Cumartesi
A Star Is Born...
Kör sabahın 05:30 unda hortladım...
Hamiş: Sahi Barbra Streisand nerelerde en az 60 yaşına gelmiştir değil mi?
26 Şubat 2009 Perşembe
Ah Be Hayat! (Fotoğrafın Dili)
Van, Tu, Tri, Foro...
Ve sen Deniz Seki malesef ki şarkılarını/sesini hala çok seviyorum...
Fakat sen ki zamanın birindeki pop-star programında, Bayran' a hakaretler ediyordun "senin geçmişin pis topluma nasıl örnek olacaksın" deyip Bayran' ı aşağılıyordun!
Peki sen şimdi ne oldun? Kime nasıl örnek oldun?
Tamam kendi hayatı insanların, yine kabul ediyorum, yalnız şunu kabul edemiyorum, bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur ki dedikleri anyada, yaptıkları Konya' da...
Neyse Allahtan ki yurdum insanının hafızası balık misali... Üzerine vicdan denizimiz de fersah fersah... Ne demiş Sayın Tatlıses "Bu da geçer bu da geçeerrr..."
Sever mi Yavrular?
25 Şubat 2009 Çarşamba
Estağfurullah...
Fotoğraf, yine arkadaşım Onur' dan hatta demiş ki altına da (bu kelimenin de ayrı bir yazısı olabilir, o büyüklükte çünkü...) :
"Tevazu sahibi olabilmek için dünyaya niçin geldiğini, nereye gideceğini bilmek gerekir. İnsan, hiç yok idi. Önce bir şey yapamayan, hareket edemeyen bebek oldu. Şimdi de, her an hasta olmak, ölmek korkusundadır. Nihayet ölecek, çürüyecek ve toprak olacaktır. Dünya zindanında, her an, ne zaman azaba götürüleceğini beklemektedir. Ölecek, leş olacak, böceklere yem olacak, kabir azabı çekecek, sonra diriltilip kıyamet sıkıntılarını çekecektir. Cehennemde sonsuz yanmak korkusu içinde yaşayan kimseye tekebbür mü yakışır, tevazu mu?
24 Şubat 2009 Salı
Yok Daha Ötesi...
Etrafa değil sözüm,
Ya da ona buna,
Atıyorum ortaya,
Yazıyorum meydana...
Bu muyum? Buyum...
Değişir miyim?
Olumsuz olanlar?
Belllkiiii...
Yok ona da bir garantim...
Ne olur peki nedir bunun oluru?
Yoksa yok eyvallahım,
demeye de yok öyle boş meydan...
Çare yok, ya kabul ya kapı mı?
yoook o kadar uzun boylu da değil...
Beş bilinmeyenli denklem bu çöz de çık işin içinden...
O zaman...
Müzmin farzet, sürekli akan burun misali...
Ne diyeyim ki buyum işte yok ötesi, berisi...
23 Şubat 2009 Pazartesi
Gülümsemeyle Yorulma Arası Hafta Sonu...
20 Şubat 2009 Cuma
Konuşurken Gülümsenir mi?
Ben gülümsemiyorum konuşurken, o yüz ifadem yok malesef... Ama yüzünde ışıl ışıl bir gülümsemeyle konuşanı da izlerim hayran hayran... Bu hatun da böyle, gülümsüyor konuşurken de, dişler inci parıldıyor, hep bir pozitiflik... Çok eleştiri aldım, çok yanlış anlaşıldım... Mimik konuşmanın en büyük destekleyicisi, ben de duran bir yüz, hareket eden ağız... O zaman da cennetten müjde versen algılamıyor ki karşımdaki... Anca beni tanıyacak da "haaa bu dediği aslında şu, yanlış anlamışım" diyecek... Çoktur öyle ilk tanışıp da önce arkamdan sonra yüzüme ne ukala, soğuk nevale aaaa diyen... Yok aslında sıcağımdır, ilk tanıştığıma açarım kapıları, sererim minderi, şakrakımdır ama içimde, yüzümde eseri yok...
Ama diyorum ya gülümseyerek konuşana da ayrı bir saygıyla bakarım...
Bu arada gülümseyerek kızımı uyuttum:)), ikinci posta çamaşırı astım :)), yemek sabahtan halloldu :))... Yarın sabah kahvaltısına arkadaşa gidilecek ekmek yapacağım tahıllısından :))... Öğleden sonra halama gidilecek ona en harelisinden yeni denenecek kek yapacağım :))...
Pazar... Var ona da plan da uzatmayayım şimdi...
Herkese iyi hafta sonları diyerek gülümseyerek çekildim ben :)))
Kar' ı Tatil Sandım...
Sandım da kızımla evde oturup keyip yaptım...
Keyif dedim deee, kar dedim deee...
19 Şubat 2009 Perşembe
Gece 23:00
1 küp yaş maya
1 su bardağı ılık süt
1 şişe soda
Tuz
Alabildiği kadar un (yumuşak bir hamur olacak)
üzeri için yumurta sarısı
İçine :
Yukaridaki malzemeleri (yumurta sarisi hariç) karıştırın 40-45 dakika mayalanmaya bırakın...
İç malzemesini koyup istediğiniz şekli verip tepsiye dizin...
15-20 dakika da tepside dinlendirin. ..
Üzerine yumurta sarısı sürüp dilerseniz susam-çörekotu da olabilir...
170 derecelik fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin...
Sizde Kaç Çeşit Var?
Ben de bir sürü...
İtinayla barınıyorlar, neler mi var...
Önce şeker, saf, salak bir çocuk var en dipte büyüdükçe dibe yerleşen...
Sonra meraklı olan var...
Asabi olan var, en saldırganından ama atıl duruyor o da...
Dimdik ayakta olan var en delikanlısından...